Hasretle uyanıyorum her sabah,
Seni düşünmekle geçiyor günüm,
Sadece yanımda olmanı istiyorum,
Paranda,pulunda yok ki gözüm.
O güzel gözlerin için,
insan alışmış bir kere
martıların şarkısına..
ayrı bir tat veriyor
kalabalık sokaklarda
yorgun düşmüş bedene
bu şarkı..
Dışarda deli gibi yağmur,
Gözlerim yine yollarda.
Ne kadar isyan etsem de,
Sen yoksun ki yanımda!
Sabahlamak isterdim seninle,
sonbahar gelmiş Ankara’ya...
insanlarda bir telaş
korkudan mıdır bilinmez
yoksa bir ağacın gölgesi gibi üstlerine düşen resmiyetten mi?
Karanfil’de saklanmış aşıklar..
ürkmüşler kalabalıktan
zor anında
yanında olmak yeter sandım
ama senin yanında olmadığım her an
zaten zormuş..
sana giden dik yokuşlarda hep
nefes nefese kalırken
Şimdi gelsen affettim desen, ömrüm desen de kocaman sarılsan boynuma..
Biliyor musun ben hayatım boyunca seninle el ele yürümek için yaptım her şey yapıyorum..
Zor biliyorum bir kişiyi affetmek çok zor..
Ama geçti gitti be ömrüm..
Ben pür-u pak geldim sana.. İçimde senden başka zerre bir şey yok..
Geçmişim kirli geçmişiz kirli ama geleceğimiz temiz be ömrüm.. Ben senin yoluna her gün güller sermedim mi? Ben senin için her şeyden vazgeçmedim mi?
Kuşlar ötünce mi bahar gelir?
Ya da bahar gelince mi kuşlar öter?
Ne kadar bağımsız şeyler..
Kuşlar olmasaydı ilkbahar mevsimi olmayacak mıydı?
Ya da mevsim hep kış olsa kuşlar hiç ötmeyecek miydi?
bir gün geleceksen eğer;
şiirlerden sonra şarkılardan önce gel.
gündüzden sonra geceden önce
kışlardan sonra bahardan önce gel..
güneş batarken ay doğarken tam
ya da ay batarken güneş doğarken..
bilirim
seversin beni kendince..
ama söylemez yazmazsın.
bazı şeyler
söyledikçe sessizleşir
sustukça duyulur
Saat sabahın 6’sı ve bu şiiri okuduğunda hangi gün olduğunu sen bilirsin..
Kafayı yedim..
Yemin ederim kafayı yedim..
Neyi kastettiğimi de bilirsin..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!