Ruhumun tenha köşelerinde
Aşikâr oluyordu gizli duygularım
Ölüm azgın bir küheylan gibi abanıyordu can dehlizine
Leş kargaları dolaşıyordu dört bir yanımda
Geceler bir çıra aleviyle aydınlanıyordu
Fırtınaya boyun eğmemeye kararlıydı boy atan başaklar
Çanakkale yanarken ruhum uyanıyordu.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
''Çanakkale yanarken ruhum uyanıyordu.' O alev ki Çanakkale'de destan yarattı. Tebrikler, çok güzel bir şiirdi.
Yürekler vatan aşkıyla çarptıkça Türkiye Cumhuriyeti Devleti(miz) ayakta kalacaktır. Başarılarınızın devamı dileklerimle.
Suna Doğanay
Üstadım,
Şu Çılgın Türkler kitabını okuyup, Cumhuriyet isimli filmi izledikten sonra kanım durdu benim.
'Koca Seyit Onbaşı 276 kiloluk mermiyi taşımıştı.
Koca Seyit Onbaşı, 1889 Eylül ayında Balıkesir’in Havran ilçesi Çamlık köyünde dünyaya geldi. Seyit, 1909 Nisan başlarında askere alındı. 1912’de Balkan Savaşları’na katıldı. Savaş bittiğinde terhis edilmeyerek, topçu eri olarak Çanakkale cephesine gönderildi. Çanakkale Savaşı’nda gösterdiği kahramanlıklarla adını Türk tarihine yazdırdı. 18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Savaşı sırasında Rumeli Mecidiye Tabyası’nda ayakta kalabilen tek top vardı, onun da mermi kaldıran vinci bozulmuştu. Seyit Onbaşı, 276 kiloluk mermiyi kaldırarak, üç adım taşıdı ve namlunun ucuna sürerek ateşledi. Bu kahramanlığıyla Ocean gemisine büyük yara aldırdı. Koca Seyit 1939 yılında vefat etti.'
İşte böyle nice kahramanların kanıyla, canıyla, inancıyla vatana dönüştü toprak...
Tebrik ve saygılarımla...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta