Çanakkale Ve Mustafa Kemal

Sevim Yakıcı
17 Ekim... / Mavisine Siyah Düştü Gecelerimin.
85

ŞİİR


22

TAKİPÇİ

Çanakkale Ve Mustafa Kemal

BÜTÜN ÇANAKKLE ŞEHİTLERİMİZİ RAHMETLE ANARKEN;

Gelibolu çağlar boyunca medeniyetler için stratejik önem arz eden bir mevkidir. Zira iki kıtayı ve 3 denizi birbirine bağlayan özelliği ile her zaman zapt edilmek istenen cazip bir yerdir. Hele de gittikçe çökmekte olan bir milletin elinden almak demek, pek çok şeye hükmetmek demekse. Fakat her savaşın planlarını milletler yapar, ordular şavaşır ama kaderini Allah belirler. Bu bakımdan Çanakkale her açıdan bir mucizeler yumağıdır. Ve bu zafer Yüce Mevlanın asil milletimize en güzel ikramıdır..

Aslında insanlık adına en büyük utançtır bir yanıyla da. Tarihini destanlarla, gururlarla tablolaştıran kıymetli bir ulusun onuru adına verdiği mücadelenin, düşmanına yaşattığı bir utanç abidesidir Çanakkale. Zira Çanakkale`de emperyal toprakların korunması değil, anavatanın korunması vardır. Çanakkale Destanı bir milletin değil, pek çok milletin imtihanı olmuştur aynı zamanda.

O devre göre, yüzen çelik kalelerden meydana gelen zamanın en kuvvetli ordusu ve birinci Cihan harbine türlü kurnazlıklarla dâhil edilen, çökmekte olan bir imparatorluk. Sömürgeci bir zihniyetle hemen hemen bütün dünyayı ele geçirmeye niyetli olan batı için, zamanında Haçlı savaşlarında elde edilemeyeni ele geçirmek için harika bir fırsat… Diğer yanda ise Destanlara ad olan “Geçilmez Çanakkale”, hala yamaçlarında rüzgarlar uğuldarken kulaklarda top sesleri çınlayan Gelibolu ve Kahraman bir milletin ebedi başkomutanı Ulu Önder Atatürk! Türk milletinin tarihindeki en onurlu, en şerefli ve yeri doldurulamayacak güzide simalarından birisidir.

Türk Milleti; yok edilmeye çalışılan ve sömürge altına alınmak istenen büyük bir ulus! İşte düşmanın en büyük gafletidir bu. Ve bir ulusun bahtındaki en büyük şans, Mustafa Kemal! O dönemde henüz Yarbaydır Mustafa Kemal, ve harp okulundaki hocası Esat paşa ise tümen komutanıdır. Bu savaşta Mustafa Kemal, gerek hocası ile gerekse de şımarık Padişah Damadı Enver Paşa ile zaman zaman görüş ayrılıklarına ve sert tartışmalara girse de, rütbesine oranla daha büyük ordulara komuta etmiştir. Onun bu cephede yaptığı kahramanlık, aynı zamanda yarbaylıktan albaylığa geçmesine de yol açmıştır. O, bu kahramanlığının sonucunda, 1915 yılında yayınlanmış olan Harp Mecmuasına da kapak olmuştur. Sonuçta, yarbay olarak girdiği bu savaştan dokuz ay sonra Anafartalar kumandanı olarak çıkarmıştır onu askeri dehası.

“Kara cephesindeki savaşların o kanlı günlerinde, Conk bayırındaki taarruz sırasında göğsündeki saate isabet eden şarapnel parçası sayesinde, Allah’ın Türk milletine büyük bir bağışı olarak hayatta kalmayı da başarmıştır.Atatürk bu saati, bu olayın bir nişanesi olarak cephede 5. Ordu komutanı Liman Von Sanders’e takdim etmiştir. Bunun üzerine Von Sanders’te kendi saatini çıkararak Atatürk’e vermiştir” (alıntı)

Cephenin genel sorumluluğunu yürüten Ve Çanakkale’nin savunması için kurulan 5.Ordu komutanı müttefik Alman general Liman Von Sanders, 25 Nisan sabahı 19 tümen ile ve hiçbir yerden emir almaksızın kendiliğinden muharebeye müdahale ederek düşmanı sahile kadar püskürtmüş ve bundan sonra üç ay süre ile kırılmaz bir azimle devamlı düşman saldırılarına karşı koymuş olan Mustafa Kemal’in sorumluluk ve görevden zevk duyan bir komutan olduğunu ve ona tam anlamıyla güvenilebileceğini sürekli ifade etmiştir.

“Yine Liman Von Sanders 1915 yazında Enver Paşa’ya gönderdiği yazıda da şu tespitleri yapmıştır: “Mustafa Kemal Bey, 5 ay önceki ilk karaya çıkış hareketinden beri 19. Tümenin başında parlak şekilde savaşmış ve İngilizlerin Anafarta kanadında son büyük çıkarma hareketleri esnasında müşkül bir anda kumandayı ele almak zorunda kalmıştır. (…) Albay Mustafa Kemal Bey burada da görevini büyük bir cesaret, iyi ve açık tertibat alarak ifa etmiştir. Öyle ki kendisine –vazifem gereği olarak- tekdirimi ve şükranımı tekrar tekrar ifade ettim.”(alıntı)

Bütün bunların ışığında Mustafa Kemal’in, bu savaşta tarihe geçecek çok önemli üç müdahalesi konuşulur. Fransızların Çanakkale çıkarmalarını başarısız kılan müdahalelerdir bunlar.
İlk olarak Arıburnu Çıkarması`nın şaşırtmaca olmadığını görmüş ve ihtiyaç olmasına rağmen hiçbir yardım almadan Conkbayırı`na karşı harekete geçmiştir. İkinci olarak ta Conkbayırı öncesi İngilizler, Türkler tarafından az korunan bir bölgeye çıkarma yaptıklarında Atatürk bunu fark ederek zamanında müdahale etmiştir. Üçüncü olarak ta Buraya çıkan İngilizlerin püskürtülmüş ve savaş bitirilmiştir.

Mustafa Kemal’in bu savaşta sergilediği örnek şahsiyet savaş sonrasında da kendini göstermiştir. O öyle bir kumandandır ki, düşmanının bile takdirini kazanmıştır. Atatürk`ün daha sonraki süreçte düşman kuvvetlerin komutanlarıyla ilişkileri saygı dersi niteliğini taşımaktadır. Öyle ki; Anzaklara komuta eden İngiliz general William Birdwood. Savaş sırasında iki azılı düşman olan bu komutanlar savaş bittikten sonra çok iyi dost olabilmiştir.. Hatta William Birdwood, hasta olmasına rağmen Atatürk`ün cenaze törenine bile gelmiştir..

Trablusgap ve Bingazi’de de başarılı olmasına rağmen, Şam’da ki Yıldırım orduları ile gerekli mücadeleyi yaparken oradaki ordunun zafere ulaşmadan teslim edilmesinin ardından, Çanakkale, Mustafa Kemal’in adını ve askeri dehasını tüm dünyaya duyuracağı çok önemli bir fırsat olması nedeniyle çok büyük bir önem arz eder.. Dolayısıyla Çanakkale’nin arkasından başlayan ve Anadolu da dalga dalga yayılan Milli mücadelenin her safhasında Mustafa Kemal’in zaten kendini kanıtlamış bir kumandan olmasının, düşman üzerinde büyük bir psikolojik baskısının olduğu düşünülebilir. Zaten yine kapsamlı olarak düşünüldüğünde de bu mücadelenin başlangıç adımlarının Samsun’dan çok önceye dayandığı da idrak edilir. Hatta daha ileri gidilerek Milli Mücadeledeki şehit sayısının az olması da Çanakkale’de o kadar şehidin verilmesi ile bağlantılı olarak düşünülebilir.

İşte bu yüzdendir ki bu gün Çanakkale savaşları denildiği zaman ilk akla gelen önce Mustafa Kemal, sonra madden donanımsız fakat manen donanımlı bir millet gelmektedir. Ve bu sentezin şahsında şekillenen bir imandır Çanakkale de yaşanan yaşatılan. Öyle bir imandır ki o çelikten bir orduyu perişan edebilmiş bu zafer o ve Çanakkale cephesinin gerçek kahramanı olan lider-komutan Atatürk’e nasip olurken, ona bu başarıyı yaşatan yüce türk milletinin her evladı da yine onun şahsında destanlaşmıştır. Bu öyle bir destandır ki, “Ya şehit ol, ya gazi, yoksa sütümü helal etmem ” duygularıyla evlatlarını kınalayıp düğüne uğurlayan analara zafer olarak hediye edilmiştir… Bu bir ulusun sadece cephede değil her zerresiyle her alanda düşmana karşı koymasının çağlara iz olacak asırlık tecrübesidir.. Çanakkale savaşının içinde sayısız mucizeler barındırmasının tek izahatı da budur sanırım. Ve birinci Cihan harbinde Osmanlının içine çekildiği tuzağa rağmen kazandığı tek cephe olması da bu mucize dahilinde yorumlanır. Birinci Dünya savaşı tüm şiddetiyle devam ederken, Osmanlının içine dahil edildiği bu tuzağın en güzide zaferi.

Ve o büyük kumandanın hem kendi askeri hem de savaşta ölen diğer milletlerin askeri için dünyaya yaptığı barış çağrısıdır bu gün geçmişi de şimdiyi de şefkatle kucaklayan.

'GÜLLÜK' dergisi Mart-2008 sayısında yayınlanmıştır.
İsimsiz ve izinsiz kopyalanması suçtur!

Sevim Yakıcı
Kayıt Tarihi : 18.3.2008 10:19:00
Hikayesi:


1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı'nda, Mustafa Kemal Çanakkale'de bir kahramanlık destanı yazıp İtilaf Devletlerine 'Çanakkale geçilmez! ' dedirtti. 18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazını geçmeye kalkan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası’na asker çıkarmaya karar verdiler. 25 Nisan 1915'te Arıburnu'na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19. Tümen Conkbayırı'nda durdurdu. Mustafa Kemal, bu başarı üzerine albaylığa yükseldi. İngilizler 6-7 Ağustos 1915’te Arıburnu'nda tekrar taarruza geçti. Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal 9-10 Ağustos'ta Anafartalar Zaferini kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kireçtepe, 21 Ağustos’ta II. Anafartalar zaferleri takip etti. Çanakkale Savaşlarında yaklaşık 253.000 şehit veren Türk ulusu onurunu İtilaf Devletlerine karşı korumasını bilmiştir. Mustafa Kemal’in askerlerine 'Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum! ' emri cephenin kaderini değiştirmiştir.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Tülay Sustam
    Tülay Sustam

    NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.



    Allah gani gani rahmet eylesin. Mekanları cennet olsun.

    Çok şey yazılabilirim en iyisi sevdiğim bir şiirle anlatayım.


    Aydın Mısın

    Kilim gibi dokumada mutsuzluğu
    Gidip gelen kara kuşlar havada
    Saflar tutulmuş top sesleri gerilerden
    Tabanında depremi kara güllelerin
    Duymuyor musun

    Kaldır başını kan uykulardan
    Böyle yürek böyle atardamar
    Atmaz olsun
    Ses ol ışık ol yumruk ol
    Karayeller başına indirmeden çatını
    Sel suları bastığın toprağı dönüm dönüm
    Alıp götürmeden büyük denizlere
    Çabuk ol

    Tam cağı ise başlamanın doğan günle
    Bul içine tükürdüğün kitapları yeniden
    Her satırında buram alin teri
    Her sayfası günlük güneşlik
    Utanma sucun tümü senin değil
    Yırt otuzunda aldığın diplomayı
    Alfabelik çocuk ol
    Yollar kesilmiş alanlar sarılmış
    Tel örgüler çevirmiş yöreni
    Fırıl fırıl alici kuşlar tepende
    Benden geçti mi demek istiyorsun
    Aç iki kolunu iki yanına
    Korkuluk ol

    Rıfat Ilgaz

    Cevap Yaz
  • Gençosman Denizci
    Gençosman Denizci

    Ruhları şâd'olsun. Allah (c.c.) şefaatlerine nail eylesin bizleri.

    Tebrikler.

    Selâm ve dua ile...

    Cevap Yaz
  • Gençosman Denizci
    Gençosman Denizci

    Ruhları şâd'olsun. Allah (c.c.) şefaatlerine nail eylesin bizleri.

    Tebrikler.

    Selâm ve dua ile...

    Cevap Yaz
  • Bir Mim Kemal Ertuğrul
    Bir Mim Kemal Ertuğrul

    Bu güzel çalışmayı yürekten kutluyorum.Ancak bir konu var ki belirtmeden edemeyeceğim.'Bu şiirin hikayesi' kısmında geçen 253.000 şehit vermişliğimizle ilgili rakamlar harp tarihi arşivleriyle uyuşmamakta,daha çok hamaset ve siyaset erbabınca ateşli nutuklarına konu edilmektedir.Harp tarihi kayıtları 57.000 şehitten söz etmekte,bu rakamın en kötümser olasılıkla 61.000 civarında olabileceğinden söz edilmektedir.Şehit sayısını 253 binden 57 bine çekmekten kastım şehit sayısını asla küçümsemek olmayıp,bu rakamın bile orta halli birkaç anadolu kent nüfusuna denk geldiğinin farkındayım.
    Umarım at terkisinde kene gibi durmaz yazdıklarım.
    Allah gani gani rahmet eylesin şehitlerimize ve cennet olsun mekanları..Amin..!

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Gazi
    Hüseyin Gazi

    ÇANAKKALE,
    GÖNLÜMÜN DÜŞTÜĞÜ TOPRAK.

    CEPHE VE CEPHE KAHRAMANLARINI FARKLI BİR BAKIŞ AÇISIYLA ANLATMIŞ KARGÜLÜ.
    SIRADAN KİTABİ BİLGİLERE FAZLA YER VERMEDEN, AKILLARDA KALACAK ŞEKİLDE VURGULU CÜMLELERLE...

    ÇOK DOĞRU TESPİTLER YAKALADIM TARİHÇİ GÖZÜYLE, BU MAKALEDE.

    'Bu öyle bir destandır ki, “Ya şehit ol, ya gazi, yoksa sütümü helal etmem ” duygularıyla evlatlarını kınalayıp düğüne uğurlayan analara zafer olarak hediye edilmiştir… Bu bir ulusun sadece cephede değil her zerresiyle her alanda düşmana karşı koymasının çağlara iz olacak asırlık tecrübesidir.. Çanakkale savaşının içinde sayısız mucizeler barındırmasının tek izahatı da budur sanırım...'

    'Trablusgap ve Bingazi’de de başarılı olmasına rağmen, Şam’da ki Yıldırım orduları ile gerekli mücadeleyi yaparken oradaki ordunun zafere ulaşmadan teslim edilmesinin ardından, Çanakkale, Mustafa Kemal’in adını ve askeri dehasını tüm dünyaya duyuracağı çok önemli bir fırsat olması nedeniyle çok büyük bir önem arz eder.. Dolayısıyla Çanakkale’nin arkasından başlayan ve Anadolu da dalga dalga yayılan Milli mücadelenin her safhasında Mustafa Kemal’in zaten kendini kanıtlamış bir kumandan olmasının, düşman üzerinde büyük bir psikolojik baskısının olduğu düşünülebilir. Zaten yine kapsamlı olarak düşünüldüğünde de bu mücadelenin başlangıç adımlarının Samsun’dan çok önceye dayandığı da idrak edilir. Hatta daha ileri gidilerek Milli Mücadeledeki şehit sayısının az olması da Çanakkale’de o kadar şehidin verilmesi...'

    ÇANAKKALE ZAFERİNİN YILDÖNÜMÜNE DENKDÜŞEN BU MAKALE İÇİN TEŞEKKÜRLER ABLACIĞIM.
    BATININ YÜZKARASI OLARAK TARİHE GEÇEN BİR SALDIRIYA KARŞI DİŞİYLE TIRNAĞIYLA BİR MİLLETİN TÜM FERTLERİYLE KARŞI KOYARAK, BOĞAZA ADETA ETTEN VE KEMİKTEN BİR KİLİT VURULMUŞ EV BİNLERCE ŞEHİD KANIYLA ÇANAKKALE GEÇİLMEZ YAZILMIŞTIR, BOĞAZA.

    'BİTTİM YARABBİ' DİYENLERİN SESİNE,
    'YETTİM EY KULLARIM' DİYE YARADANIN CEVAP VERDİĞİ CEPHEDİR ÇANAKKALE.

    SAYGILARIMLA.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (11)

Sevim Yakıcı