Astı sazını duvara Mehmet,
Düştü yollara bir kuşun kanadı üstüne asılmış
O en güzel türküyü söylemek için.
“Uçtum ardın sıra yüce dağlarda
Sevdiğim beni bekler burdan uzaklarda”
Saz duvarda tüfek memedin omzundaydı.
Anası bağırdı ardından Mehmet’in
“Oğul mukayıt ol kendine.
Koma ananı buralarda öksüz.
Git.
Git ama dön geri oğul.
Sensiz olmaz tadı bu dünyanın”
Mehmet’in omzunda silah,
Kulağında yankısı anasının uğurlamasının.
Sevgi’nin döküldü dudağından
Söylemeye gücünün yetmediği,
Söylemeye dilinin varmadığı
O kelime:
“Git.
Beni bir başıma kosanda
Yüreğime tarifini bilemeyeceğim acıları kondursanda git.
Bırak ben yine senin sevdiği kalayım.
Git ama unutma verdiğimiz sözü.
İki cihanın gücü yetmez
Bizi ayrı kılmaya.”
Mehmetin omzunda silah
Sevgi’si yüreğindeydi.
Ne çok gürültü vardı.
Türküsünü söyleyemiyordu mehmet.
Söylese de duyulmayacaktı.
Ne çok gürültü vardı.
Anasını duyamıyordu mehmet.
Duysaydı ses verecekti.
Ne çok gürültü vardı.
Sevgisini hissedemiyodu mehmet.
Hissedebilseydi yüreğini bulacaktı.
Mehmet sağır, mehmet dilsiz, mehmet kalpsiz.
Mehmet bir garip oğlan.
Kapadı kulaklarını, yumdu gözlerini.
Açtı yüreğini.
Türküleri için, sazı için.
Anası için, yari için.
Söyledi son türküsünü sesinin yettiğince
Yüreğinin yettiğince.
“hosçakalın sevdiklerim.
Gitmeliyim sizin için
Sazım senin için.
Sen çalınmalısın özgürlük türkülerinde.
Anam senin için.
Duymamalısın başka anaların ağıtlarını.
Sevgi’m senin için.
Dokunmamalı yaban gözler gözlerine.”
Mehmet’in omzunda silah,
Yüreğinde badem gözlü bir cocuğun kurşunu.
Mehmet yatar kıpkırmızı,
Bembeyaz ayın ve yıldızın altında.
Sessizdir Mehmet.
Bir mart ayının 18’inde
Bahara girmeye yakın zamanlarda
Bademlerin çiçek açtığı o günde
Çanakkale boğazında.
Ve söyler emperyalizme karşı.
Özgürlüğün marşını.
“Çanakkale geçilmez.”
Sazı için, anası için, sevdiği için...
Bülent KILIÇ
Bülent KılıçKayıt Tarihi : 22.4.2005 12:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!