Çanakkale Geçilmez Şiiri - Mehmet Cıngır

Bütün renklerin buluştuğu yerdir Çanakkale
Bayrakların bayraklaştığı yerdir Çanakkale
İmanların doruklaştığı yerdir Çanakkale
Türkülerin buruklaştığı yerdir Çanakkale…

Geldiler İzmir,Diyarbakır,Urfa,Medine’den…
Türk, Kürt, Abaza, Arap,Arnavut,Boşnak… demeden.
Ağızlarında :Allahüekber,Bismillah,kardeş,
Yanıyorken Boğaz’da cehennem gibi bir ateş.

Sürüyle gemi Boğaz’da, daha sökmeden şafak
Ateş püskürdü koca namlular,karardı afak.
Ne hazin … Yıkmak için İslam’ın son kalesini
Yükleniyor silmek için âlemden gölgesini.

Koparken kaynayan sularda kızılca kıyamet,
Siper etti gövdesini,hepsinin adı Mehmet.
Kurşun,gülle… yağmur gibi yağarken sağnak sağnak,
Akan kanlarını renk yaptı kendisine bayrak…

Bundan kırmızıdır rengi ay- yıldızlı bayrağın
Toplandı altında Mehmetler bu kutsal sancağın,
Ey kınalım,sen bu toraklar için oldun kurban;
Oldu bu topraklar bizim için ebedî vatan! ..

Boğaz’ın suyunda kaynıyor kum gibi gemiler;
Top,tüfek,gülle…Havada çarpışıyor mermiler…
Fransız,Yunan,İngiliz,Kanada, Anzak…,çok dilli…
Yaralı mı ne, ağır ağır geliyor Midilli!

Parçalamak isterken yurdumu yüz binlerce it,
Yüklendi sırtına Türk tarihini Koca Seyyit.
Kefen ölüler için; şehide kefen biçilmez,
Geçilir candan,canandan; Çanakkale geçilmez! ..

Görüyor topun namlusundan; sekiz metre cennet
Ve girmeye hazırlanıyor, dilinde şahadet.
Gir Mehmet’im, hayalini kurduğun sabah akşam,
Haydi,açıldı cennetin kapısı vakit tamam!

Seve seve verdin canını, isteyince canan,
Yükseltiyor Allah’a seni,göğsündeki iman.
Selamlıyor melekler ruhların en ulusunu,
Çünkü kanla imzaladın vatanın tapusunu.

Bir baksana kıpkırmızı akıyor Boğaz’da su
Yenilmedi,yenilmeyecek peygamber ordusu.
Ey şehidim, sen mezarını yüreklere kazdın,
Kim demiş meçhul asker, sen adını kanla yazdın.

Aktı oluk oluk Çanakkale’de kandan seller,
Ondan kırmızı açıyor Çanakkale’de güller.
Geçtin sen ana babadan,bacıdan,serden,yârdan…
Fakat geçemedi asla Çanakkale’den düşman.

Ah,seni anlatacak tarihleri kimler yazsın!
Gönüllerdir ancak yerin, asırlara sığmazsın.
Almaz seni kitaplar,yazamaz seni kalemler,
Almaz ufuklar, kucaklar ancak sonsuz âlemler.

Kimi paşa,kimi çavuş,kimi onbaşı,kimi er;
Farkı yok,Allah’ın yanında bütün rütbeler bir.
Tanıktır bu büyük,kutlu zafere dağlar taşlar,
Eğildi önünde mehmetçiğin o mağrur başlar.

Vatan,millet,bayrak uğruna düşmüş iken bîtâb
Tuttun elimizden bizim,kaldırdın bizi yâ Râb!
Ey şehid oğlu şehid, kutlu olsun sana cennet!
Kutlu olsun,kavuştun en sevgiliye ey Mehmet!

O gün cennet-i âlaya kanatlandığın gündü,
O gün sevgililerin kavuştuğu bir düğündü.
Giydin gelinliklerini süründün misk ü amber,
Ayakta bekliyor seni cennette son Peygamber.