Bir türkülük yolumuz var ekmeğimizden evimize
Günün yorgunluğu ter toz içinde sırtımızda
Çavuş görüldü mü aşağıdan hızlanır tırpanlar ufalmaya başlar dağlar
Sabah altı öğleden sonra iki ve yevmiye milyon yirmi iki
Gece onbir olmuş güneş hala kafamda sanki ağrısı bitmeden yarın doğacak
İşten kaytarma isteğimizi bastırıyor terli terli ekmeği süt kokan insanlar
Onlara bakıyoruz ve ele ekmek nasıl alınır öğreniyoruz
Arkeolojik bir kazı amelesiyiz şaşıp kalıyoruz
Devlet ne arar bu işe yaramaz arazide
sonra iyiki arıyorlar diyoruz yirmi iki milyon yevmiye
Kaç yüzyıl önce insanlığı olan insanlar ne yapmış diye bakacaklar
Biz biliyoruz ama anlatmak güç bu resmi arabalı heriflere
Aradıkları gözlerinin önünde ekmeğe emeğe hasret köylüler
Bin yıl öncede ekmek aradık bin yıl sonra da arayacağız
Tasımız değişmiş çatalımız değişmiş kime ne
Yürek aynı yürek ekmek aynı yere gider bin yıl sonrada bin yol sonrada
Yinede şükrediyoruz yenilenen devlet parası ile yirmi iki yeni lira yevmiye
Kayıt Tarihi : 21.9.2007 14:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)