O muhteşem aşkına, asla toz konduramam
Seni çok seviyorum, seni pek çok cânânım
Bitmeyen hasretinle, bedeni kandıramam
Seni çok seviyorum, seni pek çok cânânım.
Sıcak kollara muhtaç, anasız kuzu gibi
Güneşe hasret çeken, kara kış buzu gibi
Bahadır insanların, dönülmez sözü gibi
Seni çok seviyorum, seni pek çok cânânım.
Ukût vererek çıktık, harlı,dikenli yola
Dur durak veremeyiz, asla verilmez mola
Ben bir hayat adadım,sen de kaderin dola
Seni çok seviyorum, seni pek çok cânânım.
O bîmîsal gönlüne, damarda ki kanına
Sol yanında bulunan, o bîbedel canına
Kurban verdim canımı, ömrünün her anına
Seni çok seviyorum, seni pek çok cânânım.
O mahmur gözlerine, aşığım sözlerine
Mehtabın büyüsünü, yansıtan yüzlerine
Alev alev yanarak, bitmeyen közlerine
Seni çok seviyorum, seni pek çok cânânım.
Yüreğimin sultanı, derdimin dermanısın
Maşuk diye alnımın, yazılı fermanısın
Sen Sevgi perisinin,bereket harmanısın
Seni çok seviyorum, seni pek çok cânânım...
06.12.06- 20.55-İst...
Nurdane DikenKayıt Tarihi : 8.12.2006 00:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ne aradıysam bilki sende bulmuşum Senden öncesi yoktu Seninle var olmuşum Sende bütün özlemler Sende bütün gelecek Beni bende arama Ben artık sen olmuşum... Biricik Can dostum Nazım İnce beyin yorumlarda kalmaması gereken şiirini büyük bir onurla sayfama koyma keyfini yaşıyorum. Teşekkürler.. ARTIK Sazlar kara yasta,paslanmış teller, Diller özlü cümle kurmuyor artık. Hiç eskisi gibi kokmuyor güller, Bülbüller gülşeni sormuyor artık. Gerçek sevgi riyâ ile sulanmış, Vefâ eli ihânete bulanmış. Aşkın gülü toz-toprağa belenmiş, Gönül gözü bile görmüyor artık. Çakallar aslana kazıyor kuyu, Tilkiyi aratır karganın huyu. Yiğidin elinde çürümüş yayı, Oklar hedefini vurmuyor artık. Aşkın kâbesinde dostluk yaralı, Zevkler heybesinde renkler karalı. Geçim hanesinde dertler sıralı, Ballar bile bir tat vermiyor artık. Nazım İNCE