'Hey! hemşerim,bi dakika bakarmısın 'diye seslendi.
Geriye dönüp baktığım da, tık nefes bir yaşlı bey amca,
elinde tuttuğu sıgarayı gösterek:Evlat şunu bi zahmet yakarmısın dedi.
Rüzgarlı havada, birkaç kibrit heba ettikten sonra neyse ki sigarasını yaktım.
'Biliyormusun evlat benim ömrüm hep ağlamakla geçti.'
Nedenini sormadan hemen ardından anlatmaya başladı.
'Birisini çoook sevmiştim.Canımdan çok.Ne yaptı biliyormusun?
Beni canevimden vurdu.Sırtımdan, tam kalbimin üstünden sapladı hançerini.'
Yüzünde acıların en usta ressamlara taş çıkartırcasına çizdiği çizgiler ve hafiften kamburuyla, gözümün önünde, çerçevesi dökülmüş eski bir portre gibiydi ihtiyar....
Ağlamaya başladı.'Ağladıkça onu hatırlıyorum.Hatırladıkça ağlıyorum.
O nu hiç unutamıyorum evlat hiiiiç unutamıyorum.Bu can,bu bedene yük geldi evlat. Daha taşıyamıyorum. Can yükü çok ağır oluyormuş,dert yükü ve ayrılık acısıyla birleşince 'dedi...'Ne yaptın be ihtiyar' dedim kendi kendime.Benide alıp götürdün mazinin ta derinliklerine.Çıkardım kağıt mendil verdim göz yaşlarını sil diye. 'Hayır asla dedi, asla silmem gözyaşlarımı.Hep beklerim gelip silecek diye... Ondan ayrılırken maziye kavuşmanın ızdırabıyla bir sıgarada ben yakıp ardından onu seyrettim.Birazda mazimi tabi...
Kayıt Tarihi : 27.5.2009 00:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bu şiirin kendisi hikaye olduğundan ayrıca hikaye ye gerek kalmadı.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!