bir gölge gibi sürünüyoruz hayatta
ellerimiz tutuşuyor
yanıyor ve kimse dönüp bakmıyor
bu yanan ne diye
bu kanayan geminin rotası
göğe yükseliyor birkaç satır ötede
kimse takmıyor kaldırıp başını
devlet denilen istikrar ve koca göbekli profesörler
ne tövbe istiğfar ediyor ne de dua bekliyorlar
bir tren kadar bekliyorlar mesai saatini
hep aynı prosedür
tekrar tekrar söyleniyor
tabutumuzu omuzlayan vitrin ışıkları
sönecek ve düşeceğiz boşluğa
gerçi ihtiyarlar laftan anlamaz bir çocuktur
saçları uzadıkça ömrü kısalan
sanki ayak izleri silinip gidiyor buralardan
haydi kaya gibi ufalanarak yollardan
soru sormadan geçelim
gümrük kapılarından geçelim biletsiz, takas edecek neyimiz var bizim
çürümüş iskeletleri kim kaldırır ayağa sakat bir paradigma bu
sorular ve cevaplar değişiyor
değişmeden duruyor şu
insan nedir ki topraktan başka
şimdi filizleniyor payen gökdelenler
zayıflıyor ağaçlar
çağın en anlaşılmaz alışkanlığıdır obezite ile mücadele
hayat ölümle müttefiktir
bir tüfek gibi asmışız ömrümüzü
duvarda pinekliyor
protokolle çekildiğimiz fotoğraflar
yeni bir pencere açılıyor
ne ışık ne ses ne bir nefes giriyor içeri
kanatları iki yana salınmış kartallar
anlat kırılmış ayna bir kalp gibi saklama gerçeği
talan mevsiminde nereye konar
eşrefoğlu rûmî neden sessiz
niçin daralıyor içimiz şu koca dünyada
-can’t reach this page-
Kayıt Tarihi : 2.6.2022 22:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ali Özdoğan](https://www.antoloji.com/i/siir/2022/06/02/can-t-reach-this-page.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!