bu ne katmerli hüzün yayılır aya sofia'mdan
bu ne katmerli dalga çarpar boğazıma altın boynuzdan
bu ne arşınlamaktır şehri konstantiniye-i istanbulu
bu ne haldir anlamadım sığamayışım yedi tepenin arasına
bu kimdir ben den öteye giden dar eden şehrimin sokaklarını bana
kimsin istanbulumu benden alan haritasız çorak ortada koyan can içindeki yabancı...
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla