Bir selam eyleyim gönül bağından
Can dostum dediğim gelmiyor musun
Yollarda mahzunum, izin sürerim
Can dostum dediğim gelmiyor musun
Nefesin var gibi havada-suda
Varlığın mecaldir bu garip canda
Uzak yakın yoktur varsın bu handa
Can dostum dediğim gelmiyor musun
Ağaran şu güne ziya sen misin
Bükülen dizlere asa sen misin
Kanayan yaraya şifa sen misin
Can dostum dediğim gelmiyor musun
Yanan ciğerleri tutan eldesin
Çare vaveyline esen yeldesin
Gözdeki yaşlara akan seldesin
Can dostum dediğim gelmiyor musun
Selamım kalmasın havada suda
Yokluğun ağlasın vaveylde hu'da
Vuslatla son bulsun serab-ı cüda
Can dostum dediğim gelmiyor musun
SERAP HOCA
Serap DemirtürkKayıt Tarihi : 13.7.2007 10:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
![Serap Demirtürk](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/07/13/can-dosta-cagri-hece.jpg)
Hızır İrfan ÖNDER bey aynen şöyle demektedir. ''Şirinizde biçimsel ve anlamsal bazı eksikliklerin olmasına karşın 'şiir perisi' grubunda haftanın şiiri seçilmesi bana biraz tuhaf geldi.''
Yarışmamızın jürisi Şiir Perisi grubu üyeleridir İrfan bey. Bu jüride siz de vardınız ama değerlendirmeye katılıp puanlamanızı yapmıyordunuz. Katılıp katılmamanız hiç de önemli değil ama değerlendirmeye katılıp bu şiiri beğenen değerli üyelerimizin seçimini eleştirme hakkını kendinizde bulamazsınız...
Son olarak da; son yorumunuzda ''Doğru söyleyeni, dokuz köyden kovarlar.'' demişsiniz İrfan bey. Soruyorum size. Kim kovdu sizi?
Benim kabullenemediğim; haksız eleştiri ve ithamlardır...
Sevgi ve saygı ile...
Ben şiirlere fazlaca yorum yazan biri değilim. Ama şiirin bir grupta birinci seçilmesi nedeniyle ve gördüğüm teknik hatalar üzerine incitici olmayan bir üslup kullanmaya özen gösterek yazdığım yoruma şairin kendisinden değilde sevenlerinden tepki almam düşünderücü. Demek ki ben de ne güzel yazdınız; mükemmel bir şiir kaleme aldınız; örnek gösterilebilecek bir şiir; bütün unsurlarıyla bir harika desem mesele olmayacaktı. Öncede belirttiğim gibi incitme, kırma, emeği küçümseme gibi bir amacım yoktu. Hele Turan Beyin yaptığım yorumu şiir perisi gurubunu karalama olarak nitelemesi beni üzmüştür. Ben de zikredilen gruba üyeyim. Ama böyle nitelendirildikten sonra onlar gruptan çıkarmadılarsa ben çıkacağım. Boşuna dememişler 'doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar' diye.
Çiğdem B. A'un eleştirisi ise edebî bilgi eksikliğinde kaynaklanmaktadır: Başta şunu belirteyim. Hiç bir şaire şöyle yazacaksın diye kimse emredemez, empoze yapamaz. Kimsenin haddi de değildir. Ben şairin bir yaratısı olan nesnel bir şeyi (şiiri) değerlendirdim. O şekilden anlaşılacağı gibi koşma biçimi tercih etti. Daha genel söylersek hece ölçüsüyle yazdı. Ölçülü şiirde kafiye şiirn olmazsa olmazıdır ama redif böyle değildir. Yani olmazsada olur. Tek sesle kafiye olur buyurdular. Bende olmaz demedim ki... Yalnızca bir kuralı var. Yarım kafiyeler (tek sesle yapılan) ünsüzlerle yapılır; ünlülerle değil... Şimdi kalkıp ünlü ve ünsüz ayırımını da mı yapalım...
Benim zikrettiğim tekrarlar ahenk için yapılmadığı ortada. Ahenk için yapılan yinelemeler şiirde hemen belli olur.
Ben nesnel bir tutumla yorum yapayım dedim nasıl tepkiler aldım. Çok yorum yazan biri değildim bundan böylede hiç yazmayacağım. Meydan sizin olsun efendim. Şairi kırdım ve üzdümse özür dilerim. Yorumumu da silebilir. Çok daha mükemmel şiirler yazması dileklerimle saygılar, hürmetler.
Gönül isterdi ki; şiir yarışmalarımızı her hafta seçilmiş usta şairler değerlendirmiş olsun. Ama yarışmalarımızı her hafta gerçekleştirdiğimiz için buna imkân bulunmamaktadır. Şiir Perisi grubu yönetimi olarak, bizler de en uygun jürinin tüm grup üyeleri olsun dedik ve yıllarca bu şekilde yarışmalarımızı sonuçlandırıp haftanın şairlerini belirlemekteyiz...
Kimi üyelerimiz duygu arar şiirde, kimisi teknik özelliklerine bakıp değerlendirir, kimisi de hem duygu yönünü, hem teknik yönünü inceleyip değerlendirmesini yapar, ama kimse kayırmacılık gibi bir yola tenezzül etmez...
Eğer bir şiir üyelerimiz tarafından seçilmiş ise, mutlaka beğenilmiştir. Serap ablamın da bu güzel şiiri haklı olarak en yüksek puanları alıp, hakkı olan değeri bulmuştur. Bunun ardından başka sebepler aramak kendine güvenmemektir...
Şiir Perisi grubumuzun 3 yıldan beri aralıksız bir şekilde gerçekleştirdiği şiir yarışmalarını, yine aralıksız bir şekilde yıllarca yapabiliriz diyen veya diyenler varsa buyursun yapsın, bizde alkışlayalım...
Bir takım karalamalarla, emek verilerek ve hiç bir şüpheye mahal bırakmadan gerçekleştirilmiş bir yarışma sonrasında, seçilen bu güzel şiirin altına gelip hem şiiri, hem de Şiir Perisi grubumuzu eleştirmek, şair duruşuna yakışmamaktadır. Eğer varsa bir şüphesi/şüpheleri, evvela bu yarışmaları düzenleyen Şiir Perisi grubu yöneticilerine yazsın/yazsınlar...
Serap ablamı bu güzel şiirinin başarısından dolayı bir kez daha kutluyor, şiir yolunun açık ve aydınlık olmasını diliyorum...
Sevgi ve saygı ile...
Şiiri 6/5 hece ölçüsüyle yazdınız. Ne varki ikinci dörtlükteki
havada-suda/canda/handa sözcüklerinde da'lar redif konumunda 'an' ise uyak. Birinci dizenizde ise 'su' var. Bu nedenle uyak olmuyor. Üçüncü dörtlükte 'sen misin' redif
ziya/asa/şifa sözcüklerinde ise sadece 'a' ünlüsü benzeşiyor ki uyak olamaz. Çünkü kural gereği tek ünlüyle uyak olmuyor. Son dörtlükte bu sefer 'da' lar uyak. Nevar ki 'havada suda'yıda ikinci kez kullanmışsınız. Yukardaki uyak doğru olsa idi bile yine kural hatası yapmış olurdunuz. Çünkü koşma türü uyak düzenine uymamış olurdunuz. Durum bu. Neye göre değerlendiriliyor anlayamadım. Umarım kırılmazsınız. Nesnel değerlendirme yapmak gerektiğine inanıyorum. Sizi üzmek ya da kırmak için yazmış değilim. Saygılarımı ve sevgilerimi sunarım.
TÜM YORUMLAR (11)