Ayçiçekleri Gibi
Bir bilinmeyene doğru
Ölümüne gidiyorum...
Ben ayçiçeklerinin
Güneşe döndüğü gibi
Çiğdem...
Sen benim, minicik bebeğim,
İlk aşkım, sevgilim, canım,
Sen benim, tek umudum,
Una gota, una gota cae en mi corazón otra vez,
Cada gota en mi rostro es como el hierro de un ancla
Mi alma se lamenta por tí, por esta herida profunda,
Una parte de mí está muriendo, por tu partida.
Desamparado, solo, me quedé en esta gran ciudad,
Her şey bir yalan üzerine kurulmuş,
Kendi kendine oynanan bir oyunu sahnelemek gibi
Bir oyunun içinde yok olmak bu olsa gerek
Aşk yalanları içinde aşktan kaçmak
Aşk ile yaşarken aşksız kalmak
Kalbinin kapılarına çifter çifter kilit vurup,
Neden bu kadar mutsuzum
Yoksun işte gittin hayatımdan
En güzel yıllarımı çalıp benden
Heybene koydun giderken
Yıllardır sana nasılda inandım
Bir çocuk gibi anca kendime darıldım
Yıllar sonra bir gün,
Kuytularda kalmış anılarda
Sararmış yapraklarda gibi
Dökülsem dudaklarından,
Adımı belli belirsiz fısıldasan,
You were the slave of sun, not dark.
Talking about dream is not useless,you told.
Your world was madrasah, tekke your universe.
You're the voyager of God way,father of love.
Silver of your heart mirror hasn't been thrown away.
Fever of the old world goes up
Feels nauseated in addition
It will have headaches many times
Haven't you ever noticed S.O.S signals
Either give a life kissing
Or a heart massage...
Safran sarısı saçlarında
Baharın ışıklarıydı, yansıyan aynalara
Safranbolu’da Şehzadelerin konağında
Tek sultanımdın geçmiş yaşamımda
Şimdi asırlar sonra buradayım
Seni aramaya geldim…
Ama
Gözlerinde sen,
Sözlerimde sen,
Ellerimde ellerin,
Kulaklarımda sesin,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!