Camlar
Buğulu camlar ağlardı her sabah dairenin servisinde.
Camların gözyaşlarını silerdim ve onlara derdim ki;
"Ağlamayın, ağlamayın. Size söylenene inanmayın."
Ama onlar daha çok ağlardı o zaman.
Hüngür hüngür anlaşılmayı beklerlerdi.
Anlaşılmak ne kadar zormuş bu insanlarla.
'Kaç yıllık serüven' derdim hayatıma da,
Bakıyorum şöyle; buğulu camlar bile benden çok şey geçirmiş.
Başlarından akmış kanlar,
Söyledikleri sözler hep büyük buhran.
Acılı biçimde kıvranıp duruyoruz.
Sancılı durumda kendimizi buluyoruz.
Bazen diyorum ki bi' buğulu cam olsam.
Dışım yağmur, kar görmüş,
İçim yana yana artık sönmüş gibi.
Durumlar mı gösterecek sonucu?
Yoksa sonuçların yarattığı bir durum mu çıkacak ortaya?
Bu arada,
Bir tek buğulu olan camlar ağlarmış.
Diğerlerindeki damlalar terlemekten ya da ıslanmaktan olurmuş.
Belki de bir tek kışın ağlar camlar.
Belki de sadece ben ağlarım.
Ağlar mıyım?
Bu âlemde teyîd ettiğim tek mahlukattır camlar.
Kayıt Tarihi : 7.6.2023 21:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!