Cam Soytarıları Şiiri - Selahattin Yetgin

Selahattin Yetgin
1613

ŞİİR


34

TAKİPÇİ

Cam Soytarıları

Çoğumuz bir zamanların siyah beyaz ekranlarına geçmişimizi gömmüşüzdür.
Çoğumuz bir tadım hayalin peşinden giderek, kimi saf bir çocuk gibi hayata serpilir iken, kimi de olgun bir kişilikle çocuk yönümüzü o siyah beyaz cam ekranlarda görmüşüzdür.
Çizgi filmlerde kahramanlaştığımız, parodilerde yaşamı anlamlandığımız, dizilerde duygusal yolculuklara ışınlandığımız, filmleriyle emsalsiz bir yolculuğa uğurlandığımız o siyah beyaz dünyadan ne çabuk ayrılıp, yalan bir gerçeğe ışınlanmışız bilmiyorum.
Hayatımızın en güzel baharıydı o mevsimler. Bir evin içine misafir olarak dalıp 4-5 saatlik konukluğumuzda ev sahibi sıfatı elde ettiğimiz zoraki birliktelikler, aynı ekran karşısında geçirdiğimiz o doyumsuz birliktelikler, yayın bitince mecburi gidişlerle biçimlenen gerçekler.
Ne çok mutluymuşuz o günlerde oysa. Ne çok insan olarak yaşıyormuşuz ayırımına varamadan gelip geçirmişiz o günleri ve ne çabuk çevirmişiz o muhteşem yaşanası sayfaları.
Şimdilerde ‘dönek’ bir devrin içerisindeyiz tamamen. Nur içinde yatsın neredeyse her Türk insanının her bir filmini 10’dan fazla izlediği Kemal Sunal filmleri ile geçiyor günler. Farklı kanallarda birbiri peşi sıra yayınlanan ve hala her karesine izleyici çağıran bu filmlerle serpildi Türk halkı ve bu izlence gerçeğiyle mayalandı yıllar yılı.
Epeydir ekranlarda bir karmaşa, bir rezillik, emsalsiz bir ‘soytarılık’ repliği oynanmakta ve bizler bu iğrenç izlencelerden kurtulamadıkça dünümüzü yeniden arar olduk ve kendimizi sorgulamaktan bir haller olduk.
‘Recal’ kandırmacalar ile kurgulanan, kültürsüz sunucularla mayalanan bu programlar duygudan, kültürden ve özümsel teoriden uzak, mesnetsiz yayınlarla birbirinin kopyası haline dönüşmüş halde ve denetim mekanizması her ne hikmetse bunlar için adeta tatilde.
Hepimizin hayallerinde en net görüntüsü ile gülümseyen dünümüzün karelerine bugünün hiçbir güzelliği yoldaşlık etmiyor artık. Bizler dünümüzde yiyip tüketmişiz tüm güzellikleri ve bugüne dair hiçbir şeyi ekememişsek bunun suçluları da bizleriz elbet.
O ekranlar karşısında ömrümüzün en değerli dakikalarını heba ediyorsak, ‘suçlu kim! ’ sormak bile ağrıma gidiyor. Aynı ‘Recal’i kendimize sorsak, aynı sorularla kendimizi yargılasak bir sonuç alabilir miyiz! Bilmiyorum. Ancak gerçek olan şu ki, bizler reyting sebebiyiz bu tür programların ve ağzımızın yarısı bir kanalda, diğeri başka bir kanalda zaping yaparken kanal kanal, atladığımız tek gerçek bu rezil oyunda bizlerin de önemli bir rol sahibi olduğunun farkında olmadığımızdır.
Kısmet Avı’na çıkan kurgu kahramanları, özel hayatında hiçbir baltaya sap olamamış, hiçbir kişiye hayranlık duymamış ve her ne hikmetse aynı otelde yatıp, aynı otelde yiyip içen bu kişileri kahraman gibi görmekteler ve ekranların karşısında her dakika değişen ‘aşk’ı şahane’lerle birbirlerine kur yapmaktalar ve izlenilirlik seviyesini ‘güya’ arttırmaktalar.
Özel hayatının hiçbir mahremiyeti kalmayan bu ‘Cam Soytarıları’ her programda farklı kişilerle eşleştirilmekte, metinsel kurgularla birbirlerine resimleştirilmekte, insani duygularla adeta ölümsüzleştirilmekte ise ve bizler bunların programlarına ışınlandırıldıkça da bu devran böylesi bir kurmaca ile gelip geçecektir ve gerçeğin üzerindeki toz asla üflenemeyecektir.
Birbirinin aynı yayınlarla havuzlarını dolduran kanallar, birbirinin aynı haberlerle algı duvarımızı top atışına tutan yobaz savruklarla daha çok mevsim geçireceğe benzeriz. ‘Ata binenlerin, hatta atın kuyruğuna yapışanların, hatta atın bir köşesini kendine mesken tutarak ‘Yaşayıp gidenlerin’ dergâhı olmuşsa bu hayat, fazla söze, fazla yoruma ne hacet! .
Bizler yaşamın öte yakasında, onlar camın arkasında, roller ve oyunlar, oyuncular ve soytarılar var oldukça, tüm bunları izleyen bir kitle yalan filmini izlemek için onurundan soyundukça bu filmin makarası defalarca sona sarılacak ve bilin ki hiçbir vakit en başa dönmeyecek.
Çünkü en başını bizler yıllar önce, yani o ‘Cam Soytarıları’ peydah olmadan izlemiştik. Onlar bizim hafızalarımızdaki konukluğunu sonsuza dek sürdürecekler ve oradan, o muhteşem yerden asla ve asla gitmeyecekler.
Sevgiyle…

Selahattin Yetgin
Kayıt Tarihi : 28.4.2017 12:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Selahattin Yetgin