Koşarak parçalıyorum
camdan kapıları
Çerçeveleri
umutsuzluğun mahsulü
Her geçişimde, kendimden
bir parça bırakıyorum
Yerdekiler ben miyim?
Yoksa cam mı?
Seçemiyorum
Sonsuzluğa,
ışığa giden bir yoldayım
Saçlarım
boğuluyor aydınlığa,
ağır ağır ağarıyor
Vücudumda
geçmiş kapıların
yaraları sancıyor
Çırılçıplaktım,
kesik izlerimden
kıyafetler yaptım
Dik duruşlular
oldukları yerde dursunlar
Ben durduğumda da
kontraposttum
Artık silüeti asil bir atım,
delice koşuyorum
O denli yoruldum,
yorgunlukla yoğruldum
Alın terimin,
göz yaşımın
bir senteziyim
Paleologos erlerinin
mağrurluğunu
taşır kalbim
Bu, asrın sireniyle uyanacağım
bir rüya değil;
işgal ağıtlarının
beyazlarımı geberttiği
bir kabus
Kodlanmış alışkanlıklarımın
hepsiyle kavgalıyım
Zira onları kavrayacak
zamana sahip değildim
Sığınacak yerim kalmadı,
koşmak bundandır tercihim
Pişmanlıklarım
nüksederler sırasızca
O an kafamı çeviririm
korkaklar ormanına
Tanıdık simalar,
ne de riyakarlar
Kimisi sırıtır,
kimisi ağlar
Umarım kökleri kurur,
hepsi solar
Cevapsız sorulardır
beni dinç tutanlar
Kayıt Tarihi : 9.8.2019 03:42:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Faruk Güney](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/08/09/cam-kapilar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!