ÇALIP, ÖLDÜRÜP, TECAVÜZ EDİP, KENDİLERİNİ SARAYA, İKTİDARA ZİNCİRLEYEN TİRANLAR
Mitolojideki Zeus ve Promete öyküsü bu sistemi en iyi şekilde yansıtmaktadır. Yüreğinde sevgi ve hoşgörü olmayanlar, acımasız olanlar, diğer insanlar üzerinde egemenlik kurmuşlardır. Çünkü yüreğinde sevgi ve hoşgörü olanlar bir başkasını çıkarı için ezmek, zor duruma düşürmek istemezler. Başkalarından kendi payına çıkar sağlamayı düşünmezler. Karşılıksız kendilerinden vermeyi öğrenmişlerdir.
Bencil, hırslı, öfkeli kişiler ise kötülükleri ile diğer insanları korkutmuşlar onlar üstünde baskı kurarak onların güçlerini kendi yedeklerine almasını bilmişlerdir.
Krallar da, prometeler de, tarih boyunca nöbet değiştirerek bu sistemde var olmuşlardır. Kralların adı kısa surede unutulsa da Prometeler hafızalarımızdan silinmemiştir. Deniz, Hırant, Tahir Elçi, Fiğen Yüksekdağ, Selehattin Demirtaş boyun eğmeyen son örneklerimizdir…
Diktatörler ise onları kıskaca almadan haklarında konuşamazlar. Onlar susturulmak istenir. Kıskıvrak bağlanır, öyle hareket ederler.
Muhalefette binlerce insanı tutuklayıp, içeri tıkayıp görevlerinden alıp referandum yapmaları gibi…
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız