Çakıl Taşları
Dün yananlar yarına bırakır küllerini
Bugünü alır gider sonra çeker ellerini
Masum , sahte bir duman kokusu kalır havada
Yanar ve yakar ve karartır ciğerlerimi
Ruh masivadan bıkmış, gönül de virane
Göz gördüğüne aşık akılsa divane
Mevte, firaka , yokluğa gelemem ben
Ömrüm bekaya talip , ayrılıklar bahane
Efkar var yine başımda , içimde bir yangın
Şiirler kağıda küsmüş , kağıt kaleme dargın
Satırlar seni bekliyor , dizilmiş peşin sıra
Kitaplar sana aşık , şairler sana vurgun
Birer birer dizdim elime soğuk çakıl taşlarını
Tek tek kovuyorum sivastan veda kuşlarını
Adım adım yaklaşıyorum doğduğun topraklara
Seni arıyorum her karış ta , kokluyorum avuçlarımı
Bilirim kalbin boş değil , yer yok ikinci bir şaire
Taşınıp gitmek gerek uzaklarda bir şehre
Dost olup hatırlanmakta güzel şey aslında
Ama izzetle noktalayıp son vermek lazım bu şiire
Sen mi nazlısın bilemedim , yoksa sevmek mi neşeli
Bakışların mi ürkütücü ben miyim endişeli
Ben mi pes etmeliyim , ümitlerim mi tükenmeli
Boş ver diyor sol yanım ,yol yakınken dönmeli
Kayıt Tarihi : 16.12.2018 18:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)