Karıştırır durmaz elinde kürek
Çamurlar yüzünde niye el sürek
Gam yemem olsa kendinde yürek
Çakal ulur olmuş er meydanında
Saldır sağa sola zincir kopacak
Uzun diline yer yoksa sokacak
Ağzını toplasan bak akmayacak
Çakal ulur olmuş ser meydanında
Aklı yok uyar çakal sürüsüne
Çıkamaz oldu hep er kürsüsüne
Çakallar geçemez dem köprüsüne
Çakal ulur olmuş ter meydanında
Kurtların dağında çakal ulumaz,
Yalanların bitmez dilin yorulmaz
Kesilirde dilin hesap sorulmaz
Çakal dil çıkarmış dost meydanında
Çakal bulamadı alem de bir eş
Bulsa da yiyecek, demeyecek leş
Yüzü kardeştir, içi çok kalleş
Sığamaz bir yere, ah koca çakal
Çakalı taşladım zincir yakındır
Her delikte burnu, halka takındır
Yaralıdır çakal, bu son taşındır
Kapılar kirletti yüzsüz çakallar.
Mustafa Ali AKBAŞ 26/11/2010
Mustafa Ali AkbaşKayıt Tarihi : 27.11.2010 20:11:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mustafa Ali Akbaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/11/27/cakallar-11.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!