Yıl 1993 Almanya
Antepli komşularımız var.
Çocukları A-l-a-m-a-n-y-a'da doğmuş büyümüşler yani Türkçeleri pek sağlam değil...
Biri 11 kız diğeri 13 yaşlarında oğlan
Bir gün çocukları parka oynamaya gönderen komşu bize oturmaya gelmişti.
Hanımlar sohbeti uzatınca,oyundan eve dönen çocukları annelerini evde bulamayınca
Türkçemizin sorunları olduğunu çoğumuz biliyoruz
Bu sorunlardan en önemlilerinden birisi de noktalama işaretleridir
Hemen şunu hatırlatalım ki eski Türk yazıtlarına noktalama işaretleri kullanılmaz
Sadece her söz arasında boşluk anlamında iki nokta üst-üste şeklinde bir kullanım söz konusudur
Örnek verecek olursak
Tengriteg:tengride:bolmuş:tür(ü) k:bilgekağan:
Umuyoruz Bulmaksizin
Umuyoruz aradığımızı bulmaksızın
Ağlıyoruz hep göz yaşımızı silmeksizin
Odur sebep halimize
Evladıyız adem yetim ile havva öksüzün
Çisil-çisil yağarken damlaların sesiyle
Seni nasıl anarım yağmurlu akşamlarda
Kalbimin çırpınışı göğüsümün nefesiyle
Bilsen nasıl yanarım yağmurlu akşamlarda
*****
Kitaplar okunmak
Çiçekler koklanmak
Duygularsa Yaşanmak için
Peki ya yalanlar? ?
Yalanlar mı?
İstersen....
Kesenin ağzını açtım bir kere
Haydut gibi soydun masraflı yarim
Harcarsın parayı sanki su dere
Kabak gibi oydun masraflı yarim
Firavun konusu geçer Kitapta
İktidar hastası kibire doymaz
Ayrıca tanısı şudur hitapta
Şeytana elçiymiş hak sözü saymaz
Eline geçirmiş bir kere tacı
Anlayana sivrisinek bir kuştur
-Birinci ve pirinçli bölüm-
Anlayana Sivrisinek bir kuştur
Vay canına bu ne iştir
Kalabalık çarşı kaybolup gittin
Kız senin ardına dalaydım keşke
Ne sesimi duydun ne de işittin
Kız senin adını bileydim keşke
Göz göze gelseydik ah ne olurdu
Aklını Askıya Alınca İnsan
**
Zifiri gecede sönük isli mum
İlimden uzakta kalınca insan
Görünmez olurmuş aşikar malum
Gaflet uykusuna dalınca insan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!