Her şeyi iyi bilir! Asla bilmez haddini,
Alçaklık yüze çıkar, yine vakur takınır…
Varlığıyla övünür, bilmez kendi ceddini,
Tarihi masal sanar; âlim, okur takınır…
Ayyuka çıksa bile sorulmaz kusur hâşâ,
Her adımı çukurda; bassa da kubur(*) , yaşa,
Burnundan kıl aldırmaz, düşünmez geçer başa,
Her zaman mağlup ama, galip gurur takınır…
Kendinde mertek varken, sende arar iğneyi,
Her yeri meydandadır, kapatsa da düğmeyi,
Çıkar için başını, edep sayar eğmeyi,
Yerlerde sürünse de o hep mağrur takınır…
Cahil âlim olursa, nefsine geçmez sözü,
Âlem içre kendini arar da görmez gözü!
Kimliğinden bihaber, sırrına ermez özü,
Dikkat eyle Şahan’ım sendeki hangi yüzü?
İçi kan ağlasa da, dıştan sürur() takınır…
(*) kubur: (yerel diller) Ahırdaki samanla karışık hayvan pisliği,
Pislik çukuru
(Arapça) kabir, mezar.
() sürur: Sevinç, neşeli görünme
Kayıt Tarihi : 24.4.2012 08:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!