Louvre da bir sabah vakti
daha uyanmadan duvardaki Mona lisa
askılıkta bir kol saati
şimdi aşkın zamanı
………
Gökyüzünden düşmediğin günlerde,yalnızım
Sensizlik oyle cehennem bilemezsin,
Başında yakuttan hareler, ellerin pambuk beyazı
Güneşimi söndürdüm, bulutlar adını yağmıyor yüzüme
Adın bir dua bin çare
İltifat, Kadına söylenen yalandır,
Yalan uykumu kacıran yılandır
Kaç defa ısırmaya kalktıda beni
Gözlerinden aldım, panzehri
Gözlerin ayrı bi zehir
Dudakların Lal, kandan nehir
Söylenen sözlerin helal
Susmaların beynelminel oldugunda
Sıkışır kalırım cümlelerin arasında,
Notaların üstünde koşmak ne kolay
İçimde geçmediğin makamın yorgunlugu
içinde sensizlikten bir sol anahtarı
Hiçbir güzel cümle haketmiyor
Fısıldanmayı,
Gözlerin asya,
Eğmeli mağrur bakışları
Sözlerin asya,
Çıkartır cehennemin dibinde olsa insanı
SEVGİLİ,
Gözlerim uykuya hasret bilmem kaç gece
Bir yaşamak hayal ediyorum ikimize
Umutsuzluk yok, her mevsim bahar
Kırmızı bir tohum, bir yaprak bir aşk
Son nefes son aşk
ruhumu almadan bin kanatlı melek
Gözlerimin ışığını söndürmek için gel
Nefesim yettiğince aşığım sana
Ve rast makamında seviyorum seni
Sesler, notalar karıştığında bulutlara
Gökyüzünden adın düşüyor
Düşürdüğüm çiğ damlası, beni anımsatan,
Sabaha karşı, düşlerinin üstüne
Oysaki aynı güneşte kamaştı gözlerimiz
Aynı ışıkta buğulandı,
Bir hilale esir vermiştik mutluluğumuzu
Haberimiz yoktu,
İçinde adın geçen şiirler istedin hayatımdan
Üzülme
hatırlarsan rengi LAL
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!