Hiç bitmeyen, şu engin yolculuğumda, ben en çok
Senin o gülden güzel olan
Gülüşünü sevdim
Güzelliği
Cihanı âleme sığmayan
Yanakların üzerine düşen
Kirpikleri ok, ok olan
Şiir yazdıran hüzün dolu o buğulu gözlerin kadar
Umuda, barışa, sabaha doğan güne-güneşe koşan
Börtü-böcek, çiçekleri tüm canlıları seven
Her güvercinin kanadında
Mutluluk arayan
Güzel
Ant olsun
En çok dost elini
Yemeyip yediren
Giymeyip giydiren
Doğa misali
Ölü toprağa
Can veren
Annelik halini
O sevgi dolu
O aşk dolu, o pınar gibi akan sıcak duygunu sevdim
Ben en çok durmadan hep coşan, yüreğime akan
Hummalı aşk ateşi gibi ciğerimi közleyen
Güneş olup üşüyen içimi ısıtan
O melül bakışlarını
Göğü
Yeri saran
Merhametini
Direnişini
Asiliğini
Mağrurluğunu
Zalimlere karşı yaşam kavganı
Ruhumu okşayan efsun-i sözlerini
Aydınlık, esenlik yarınlara öykünen, seni sevdim
Gün doğuşuna benzeyen, o badem çiçekli gamzeni
Sevgime sevgi katan, sıcak yüreğini
Avucumu yakan yanaklarını
Gerçekliğini
Yeryüzüne
Akan
O çağlayan gülüşünü
Sevdalıda olsan
Başka gönüllere
Seni dolu, dolu
Sevdim
Seni sen kadar, emek kadar,
Özgürlük kavgam, karanlığı yırtan güneş kadar sevdım
Mehmet Çobanoğlu
10.03.2020
İstanbul
Kayıt Tarihi : 10.3.2020 18:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!