Seni çok sevdiğimden
Bilmeni istediğim çok şeylerden
Bazılarını yazıyorum;
Ömrü üç şey tüketir:
Sıkıntı, öfke ve kibir.
Renklerinden dolayı insan sayılmayanlar
Aslanlara yem olarak atılanlar
Pazarlarda köle olarak satılanlar
Bugün başkanlığa oynuyorlar!
Irklarından dolayı insan sayılmayanlar
Odunmuşçasına fırınlarda yakılanlar
Dişi kedi:
“Dama atılıyor aşkımın terliği her akşam
Mahalleli kurtuluyor sesten
Ben sevilmekten! ”
Erkek kedi:
“Nefret ediyorum şu terlikten!
Yakınsın. İçimdesin zira
Uzaksın. İçimin derinliklerindesin.
Ne ala!
Derinliğimi ölçen olmadı;
Ben de bilemiyorum:
Dalıp seni çıkarıp
Derin pişmanlık ve gözyaşı ile bir ah
Yeter de artar. Silinir her bir günah.
Tövbedir şeytanın oyununu bozan
“Dökülür cümle günah misli hazan”
Süleyman Çelebi’mdir bunu yazan.
Allah ondan razı olsun! Ne büyük ozan.
Haram-helal, yesin Hilal
Uyardı da uymaz Bilal.
Vurma göğsüne kılıcı
Uzatma da orada kal!
Müdara düşürmez dara
Kolay mı sanki sevgiliyi kalbine gömmek?
Koca insan hiç oraya sığar mı?
Topu topu bir yumrukluk bir varlık
Yoksa kalpler sevgiliye mezar mı?
Yanı başında olmak,
Doyasıya sarılmak,
“Elifi görse mertek sanır” adamlarla dolu değil damlar!
Bu adamlar,
Her yerden damlar;
Her şeyden anlar.
Ya Elif ile birlikte olsalar,
Söylediklerimin hepsi yalan,
Yaptıklarımın hepsi yanlış!
Olmaz böyle inanış!
(Belki sende alkış kalmamış!)
Vazgeç! Çirkin çünkü bu davranış.
Söyledim oysa defalarca:
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!