Kağıttan turnalar yapıyormuş on iki yaşında,
Dinlediği türküde turnalar dönüyor diye yüce dağ başında,
Ana yazmış, baba yazmış, kardeş, sıla yazarmış,
Bu kez kanadına kağıt turnaların, yâr yazmış,
Ateşi aşkın bir başka türlü yakarmış,
Daha çok özledi diye yarini, anasından babasından utanmış,
Rakıyı demlerken suyla,
kulağıma çalınan sedasıyla,
çalıntı bir hicazkar longanın,
öyle bir kalayladım ki dolunayı,
kendine gelemedi hala...
İnerken gece, dişleri çarpık yalnızlığına,
Utandın elleri nasırlı kimsesizliğinden,
Söz vermemek için kimseye,
Tutunacak dal bırakmadın kendine
Kazayla, tutamazsın diye.
Aramızdaki mesafeyi gösteren, mutsuz memur yüzlü mavi tabelaların
Üzerindeki kurşun deliklerinden seyrediyorum,
Sensizliğin son seferini.
Belirli miktardan fazla aşk taşıyan yüreklerin girmesi yasakmış deseler de,
Sahtekar sevgili kalabalığını azaltmak için alınan bir önlem,
Sana acılı şarkılarda kollarını kesmeyi öğretenler utansın,
Pencere arkasından keyfini sürdüğümüz kış günlerinde,
Son selpağını satmak için titrerken it gibi sokaklarda,
Seni taciz edenler utansın paslanmış ruhlarıyla...
Okuma yazman yoktur belki de,
Kalbi kırılmaktan yorulmuş,
Bir sene geç yazılmış nüfusa,
Resmen onsekizindeymiş,
Üzerinize vazife değil, bakireymiş,
Bir gece, çıkarmış geceliği atmış üzerinden,
Bir daha yıldızlar görünmemiş,
Adından başka bir şey bilmiyorum,
Doğduğun şehirle ilgili en ufak bir şiir gelmiyor aklıma,
Ya da doğum günündeki hava tahminleri hakkında bir fikrim yok,
Yükselen burç, alçalan yalnızlık,
Hatta sensizlik hakkında bile bir fikrim yok..
Çünkü sensiz bile kalmadım..
Son nefesini verirken İstiklal caddesindeki kitapçıların arasına sıkışmış bir kitap kurdu,
Kimbilir birbirimizden habersiz gözlerimiz, kaç kere aynı satırlara dokundu,
Belki sana yol verdim girerken bir sahaftan içeri, kadıköyde hava soğuktu,
İkimiz de ıslanmamak için girmiştik içeri, sesini duyduğun adaya giden son vapurdu.
Belki sendin, arsız gülümseyişimle gözlerine daldığım kadın,
Kışçı Cemilin suçu zaman çalmak,
Hücresinde akrepler gezer, yelkovanlar kaçak,
Yazın evine döner, kurak ve sıcak,
Kışın hapislik suçu zaman çalmak..
Kışçı, içerde geçirendir kışı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!