Benki ölüme bile boyun eğmezdim
İpim gözlerinde asılı kaldı
Sallanıp durdu duygularım
Nefes nefese
Şu akşam güneşi batıp giderken
Gözlerimdeki yıldız elem mi bilmem
Anılae ardından dalıp giderken
Damlamaya hazır sevda mı bilmem
Neler anımsatır şu gülün rengi
An
Yağmurda saçların ıslanması
Ya da
Pencerenin ardında
Geçmişe yolculuk eden hüzündür
Akasyanın salkım salkım
Kelebek ki uçmak ister
Kanadında çırpar hisler
Ömrü kısaymış baharın
Renk cümbüşün içmek ister
Korku yüklü kelebekler
Elinde sopanla kadın dövensin
Sokakta maganda küfür edensin
Eşkiya ruhunda yolu kesensin
Özür dilemesin nerde bilesin
Nesimi ruhunda deriyi yüzen
Ne kavgada boyun eğdim
Ne „Dağları devirmekten“ korktum
Tehditlere ise pabuç bırakmam
Beni hep sevgi yenilgiye uğrattı
Gökyüzünü yırtan
Rengarenk havai fişekler
Sokaklar tıklım tıklım
Şampanyalar patlatılır
Sarmaş dolaş herkes
Her fişek bir çocuğun ölümü
Sohbete ve türküye durduk bu gece
Soframızda Hamsi Tava
Yeşiliyle Roka
Üstüne Zeytinyağı
Kübadan Limet
Birde soğan salatası bol maydanozlu
Sen istemiştin ya
Saçlarımı öyle taramaktan vaz geçtim
Taç yaptığım çiçeğin adını sorsalar demem
Kokusu gelse kaçarım
Artık ne Mayıs coşkusu
Ne de baharım
Aylardır siteme içerim
Bugün de siteme sarhoş
Ard arda kadehler devirdim
Meydan okuyan Gözler
Delişmen güzelliğe
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!