Caddeleri ve sokakları olan bir insanın ...

Caddeleri ve sokakları olan bir insanın hiç dinmeyen yağmurları vardır

Desem ki benim de sevdiğim bir okyanus vardı
Anlaşılır bir yanım, inandığım bir yerim, kızaran bir yüzüm vardı

Gülerdin bir erik ağacına

Desem ki benim bir karanlığım var şimdi
Gelmeyen bir rüzgarım, çalınmayan bir kapım, her seferinde yorulan bir kelimem var kıyamet!

Allah'ın bir öfkeyle inmesi dersin yeryüzüne
Duvarların boynunda kalmış bir tırnak izi
Yırtılmış bir rüyada böceklerin ayak sesi
İmparatorluğun çöküş zamanları dersin senatörlerin gözünde

Ve uzun uzun anlamaya başlarsın bir iklimin bagışlanabilir yanını

Neden bu kadar uzak ve ıslak
Bunca zaman neden ölmedin dersin
İnanacağım bir yerim yok
Boyunduruk altında üç kenarım üç açım,
Kendine yetememiş bir çocuk yaşım var
Eve on adım var mosmor
Şifalı bak yine
Erken gel yine
Bir kütle çekimi tam önümde
Her defasında geciken bir ayet var

Desem ki balıklarını sırtlamış bir ırmağım ve kayalıklara iman etmiş bir keçim vardı
Bir yanı umut,
Bir yanı kardeş,
Bir yanı bağıra çağıra...

Bütün hayatın 34 numaralı bir ayakkabıya sıkışmış dersin

Kovulduğum bir yörünge duruyor şurda
Gittikçe uzaklaşıyorum ondan ve gittikçe kendi boşluğuma düşüyorum
Baktığım yerde biri kendi kalbini kırıyor
Biri bulduğu ilk ateşi öpüp kokluyor ta mezolitik dönemde
Lavanta kokulu yollarda çerçiler hep bitkin
Hiç mi hiç dönmez biri?
Sular sapkınlığa, paçalarım lut kavmine dönüyor

*Bak birşey daha desem
Yağmur üşütüyor
Akşamdır desem paslı ve kapkara
Dersin ki çiçeklerin başka bir bahçeye göç ediyor

İzzet Bilici
Kayıt Tarihi : 11.9.2019 00:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İzzet Bilici