27.kattayız,gökyüzüne çok yakın/yeryüzüne çok uzak hissediyorum kendimi yine o bilindik fobim tutuyor.
pencerelerin bütün storlarını indiriyorum.Hani çocukluğumuzda,ay ve yıldızlara uzanabiliriz diye tırmandığımız o tahta merdivenlere hiç benzemiyor bu dehşet kuleler.
Şaşkınlıkla seyrediyor Cabbar vey nee ediyon yosunum? Kapkaranlık bi dünya kaldı sana eee dışarıyı seyretmeyecen mi? Hele ki balkon sefası nasıl da güzel,ahan Paris ayaklarının dibinde cennet gibin
-yok yokkk balkon malkon istemem böyle iyi ağam
-haa korkisen demi canome,hemi de ben variken.Veyyy iki gözüm yanındayım and olsun korkacak bi şey de yok,tut elimi beraber bakalım camlardan,sonra da balkona çıkalım.
Uzattım elimi,cama doğru yürüdük,bana bazı korkularımdan arınmam gerektiğini hatırlatıyor ağam,ürkekliğimi saklamağa çalışırken farkında olmaksızın nasıl da sıkmışım elini.
-Yosun,essahtan ne kuvvet varmış sende be,elimi nicedir hiç böyle sıkmamıştın,haa demek hep yükseklere getirmeliyim seni.? Sen ve Ben o zaman hiç bırakman da elimi değil mi?
-Yok ağam ne seni,ne elini dünya da bırakmam.Ölüm olur,ayrılık olmaz yeminle ağam yeminle..
Storları kaldırıyor,balkon kapısını açıyor ama bende yürek koptu,kopuyor…
Elini bırakıp koluna yapışıyorum,diğer eliyle kavrıyor belimi,sakın panik yapma,dellendirme beni,bak hele aha yanı başındayım,iki gözüm vallah bi şeycik olmayacak,buralar çok emniyetlidir rahat ol.
Yazık ki korkunun ecele faydası yok,dediği gibi yapıyor onunla balkona çıkıyorum.
-Hawal derin nefes al,tutma nefesini
-Tamam ağam iyiyim derken bile,değil Paris’in/ecelimin tabanlarımın altında olduğunu görüyorum sanki. Halüsülasyonlarım mı başladı ne? Dört bir yanımda akrofobilerim yine gezinip duruyor.
-Rahate te heye keçe..
-Bele rahate me heye cano,merak ne ke / işin aslı da böyle olsa ya,içimin titrediğini görsün istemiyorum.
Bu arada uzun zamandan beri bana aşiretin ana dili olan kürtçeyi de büyük bir sabırla öğretiyor.Sonra ekliyor Zozan’ın hanım ağası elbet dilimizi bilecek he kız ne çabuk öğreniyon,ne zeki şeysin sen diyor.
-Essah ta çok seviyorum dilinizi hemi de alıştım ağam..
-Ya beni? Beni de çok seviyon mu yosunum…
-Hemide nasıl canımdan öte can kadar,uğrunda ölene kadar Cabbar’ımm..o nasıl soru?
-Bilmem mi yosunum,seni bundandır aha şu yüregime değişmem.Dünyama değişmem.Allahım/kitabım bir de sen.Sennn…Yosun iyi ki de var oldun hayatımda,sensiz yok idim var idim ama yok gibiydim.
-Unutturdum sana demi hep iş güç,çalış,yönet,koştur,yetiş.Eee kendinle olmağa başladın ağam..
-Yok Yosunum inan Allahıma senle var olmuşam.
-Ya öncekiler ağam öncekiler?
-Olmadı Yosun sen gibisi heç olmadı,olmayacak.Bakma öyle günü birlik yaşadık hep,ağalık,beylik derken şimdiye saklamışım sevmeleri,yani son baharıma hoş geldin sennn…baharım/yazım..
-Deme sonbaharıma ağam o ne söz? Daha nice baharlar yaşayacağız ikimiz.
O’nun yanımda olmasının anlatılmaz rahatlığı ile anlık korkularımdan sıyrılıyor/tepeden büyük bir hayranlıkla izliyorum; Sen nehrinin iki yakasında ki muhteşem şehri ve de kendimi daha iyi hissederek
-Yosunum hadi sen duşunu al,ben de bir cigara tüttüreyim.Sonra da yemeğe çıkalım.
-Evet ben duşa gireyim ancak kendime gelirim.Sen de slow bir iki Cd istet
-O ne ki canoo?
-Despina Vandi,Dionisis Makris,Giorgos’dan de onlar anlar ağam.
-Ne yani ben anlamadım mı demek istedin bedewim…
-Veyy Cabbar’ım he öyle demek istedim yalan mı yani?
-Hammi dediklerinden essah bi şey anlamadım hawalım,ne kız o saydıkların?
-Hele bi istet gelince dinler anlarsın.
-İyisi mi yaz,yaz…söyleyemem de,unuttum bilem..
-Offf…tamam kalsın şimdilik..
..........CABBAR'ı asla kaçırmayın........
Atiye DanışKayıt Tarihi : 24.8.2009 18:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

salim erben
TÜM YORUMLAR (3)