saymak aklıma bile gelmedi ki kaç kişi olduklarını
ama biliyorum sayılamayacak kadar çoktular
kimliklerinde ne yazıyordu, inanın hiç bakmadım
ama hepsi kadın, hepsi erkek, çocuk, genç ve yaşlıydılar
oturmuşlar bir mendirek kenarına, ayaklarını sarkıtmışlardı aşağıya
renkleri acıdan mı kara, yoksa ay ışığı mı boyamıştı tenlerini beyaza
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Sayın Şair satırlarda öylesine anlam var ki,heyecan
duymamak mümkün değil.Tebrikler şiirlerinizi okumak
daha derini görmek gibi 10
Yerlerde üstüne güneş düşen çakıl taşları inci tanesi gibi parlıyordu, birer tane aldılar ve denize fırlattılar. İşte hepsinin adına dalga-dalga bir halka, halay gibi, türkü gibi yayılmaya başlamıştı sonsuzluğa. Birbirlerine baktılar, gülümsediler ve girdiler kol-kola. Topyekun insanlık oldular.....
DİZELERİNİZE İNCİ TANELERİ SERPTİM,
YÜREKTEN...............
SEVGİLERİMLE...............
siyah bir perdedir sinema, esas film arkada oynar,
ön tarafta oturanlardır işte, suya taş atamayanlar....
kelimelerimi tüketen bir çalışma tebrk yeterli olurmu bilmiyorum okudum, yaşadım, soruları cvpladı, içim acıdı, gülümsedim bir çok duyguyu bir arada yaşatan nadir bir eser tbrkler kaleminiz hiç susmasın
Şiirdi... Masal gibi şiirdi, keşif gibiydi...
Üstadım,
Harika'dan başka ne denir ki....
Ellerinize gönlünüze sağlık..
Öncelikle seven ve sevdiklerinizle sağlıkla huzurla mutlu şiir tadında şiir dolu nice yıllara..Doğun gününz kutlu olsun kaptan..İyi ki doğdunuz iyi ki varsınız..“hey insanlar, içinizde ateşi keşfedecek yok mu, İnsanı insan yapandır derim hep sevgi dilerim umarım kaleminizle dağıttığınız yürek ışığnız bütün buzları eritir öğretir ..kaleminizden dökülen her cümle dize çok şey anlayana..Şair kaleminize saygılarımla tebrikler kaptan..tm puan..
Cevat bey,
Birileri de var,bir ağacın tepesinden,yükseklerden bakıyor ve onlar perdenin arkasını da görebiliyorlar, sizin gibi...
Ne var ki,bu dünyanın bilmemkaç milyonuncu yaşında,hâlâ perdenin önünde oturup,ayaklarını sallandıranlar var pek çok ve üstelik perdenin arkasına geçip de 'top yekün insanlık' olanların
içinde öyleleri var ki,ateşi bulanları yok ediyorlar hemen...
Güzel şiir için teşekkürler,düşünen beyni,duyan yüreği ve yazan kalemi kutluyorum efendim,
Saygılarımla,
Ünal Beşkese
Hepsi kadın, hepsi erkek, çocuk, genç ve yaşlıydılar ve gün geldi birdenbire ve beraberce oturdukları koltuklardan ayağa kalktılar. Yürüyüp geçtiler önlerindeki siyah perdenin arkasına. Önce müthiş bir aydınlık gözlerini aldı ama kırpmadılar, sonra denizin ilk dalgası ayaklarını ıslattı, şaşırmadılar.
Yerlerde üstüne güneş düşen çakıl taşları inci tanesi gibi parlıyordu, birer tane aldılar ve denize fırlattılar. İşte hepsinin adına dalga-dalga bir halka, halay gibi, türkü gibi yayılmaya başlamıştı sonsuzluğa. Birbirlerine baktılar, gülümsediler ve girdiler kol-kola. Topyekun insanlık oldular.....
Bu arada boşaltılan siyah perdenin arkasından bir ses duyuldu, alabildiğine cılız ve ürkek bağırmaya çalışıyordu. “hey insanlar, içinizde ateşi keşfedecek yok mu, üşüyorum”...
Cevat Çeştepe
Ruhun besini Sevgi...
İnsanları İnsanlık yapan,olmazsa oldurmayan soğuktan donarak öldüren...
Bir taş atsakta denize sevsek sadece birşeyi...başlangıç olur canlı cansız herşeyi sevmeye...
Tıpkı denize attığımız taşın halkaları gibi,atılan diğer halkalarla buluşması gibi...Sonsuzca...
Servetimize servet katan bir şiirdi....Harikaydı...
Doğum gününüz kutlu olsun...
Selamla...Saygıyla...Sevgiyle....
Sihirli anlatımıyla bütün insanlığa evrensel mesajlar veren harika bir çalışmaydı Cevat Bey. Tam puanımla antoloji listeme alıyorum bu güzel eseri, Saygılarımla.
Modern şiir refleksine koşut giden ;hem içeriksel hem de biçimsel derinlikli bir yazma izleğini inatla ama yetkince sürdürdüğüne BUZDAĞINA BİR ATEŞ adlı şiiri son kanıttır.
Bu izlek,şiirde anlamsal katmanlara yaratmaya ve duygunun çeşitlenmesine olanak tanıyor.
Şiiri ne değin okursanız ,okuma sayısı ölçüsünde başka bir şeyin söylenmekte olduğunu anlıyorsunuz.
Unutma ekininin gittikçe yerleşmekte olduğu bir süreçte ÇEŞTEPE'nin 'sihirli kutusundan' başka bir öykücükle çıkıp gelmesi alışılmışın karşıtı olarak okurunu ve beni şaşırtıyor/büyülüyor.
Sanatsal gerçekliğin ve yaşamsal gerçekliğin iç içeliğiyle kotarılan ve sayfaya yansıtlılan bu enfes şiiri beğeniyle okudum.
Sayın ÇEŞTEPE'yi kutluyorum.
Erdemle.
her şeyi öyle itina ile anlatmışsınız boşluk yok ki doldurayım sadece üç nokta olmak düşer bu şiiri okuyanlara da...
Bu şiir ile ilgili 90 tane yorum bulunmakta