yudumlayacak bir yudum hava yok.
göz önümde çizgisi çekilmiş bütün göller.
üstlerinde ne kadar renk varsa
hepsini birden silmişler.
yalnız gökyüzü kalmış direnen
sıfır altında buz tutmuş mavisiyle
vurmak için atları, namluya kurşun süren.
yamaçlara yaslı siyah bir lekedir pencerem.
dört, beş, belki çok daha fazlası bilemem
hep bir ağızdan kaşık çalınan bu tencereden
iki çocuk çıkıp ta neden oynamaz kartopu
her yer böyle diz boyu kar içindeyken.
bir yanda dumansız bacalar, öte yanım sessizlik.
bir rüzgar sesi, acılı ezgisinde kimsesiz çobanın.
atarım kendimi yüzükoyun,
son sevişmemin teri yeni kurumuş yatağına.
kulaklarımı kilitlerim tüm duyacaklarıma.
göz önümde çizgisi çekilmiş bütün göller.
üstünde üç numara büyük nallarıyla atlar gezerler.
yudumlayacak bir yudum hava koklarlar,
bulamazlar yazdan kalma bir yonca yaprağı bile.
sinsi bir ölüm yaklaşır arkalarından, duyamazlar.
ve vahşi ve bembeyaz dişleri ve aç bir nefes gibi
bir kurt sürüsünün ölüme benzer sesi.
Kayıt Tarihi : 14.12.2006 13:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Buz tutmuş gölün üstünde herşey paramparça...
Mavi okudum az önce...
Ve...
Maviye tutundum...
Kalemini Seviyorum...uzun gemici...
TÜM YORUMLAR (2)