Gece katran karasına bürünürken
Bir cami avlusuna atıldı düşlerim
Asuman dan inip ay yerde sürünürken
Buz dağının ötesinde dondu gülüşlerim
Duyulsaydı şayet Siren babında avazım
Kaldırılırdi belki Harabe de enkazım
Gözlerinin karasında içtiğim zehir
Buldu beni bilmem cehennemin hangi katında
Bir ark olup aktığım bu tatlı nehir
Benmiyim yoksa bu Kevser hattında
Meçhule gidişin sonu bilinmez
Öğrendiğim bir görümlük aşka ölünmez
Kapanır perdeler son oyun da
Işıklar kapanır son görümlük son defa
Kırmızı güller kan ağlar ölüm koynun da
Yaşıyorum sanırsın ölürsün gün de on defa
Sabırla bekleyen bu kara taşın
Çatlama anıdır döktüğün yaşın
Bulutlar göz yaşı sağarken üstüme
Çocuksu yanım dünyayı boyama derdinde
Bir bakış cellat Olur girer kastıma
Kıymetini mi bildin yoluna ömür serdimde
Beyaz güvercinler saçlarını ördüğünde
Beni hatırla selasız bir ölü gördüğünde
Kayıt Tarihi : 18.8.2020 14:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Faris Özyıldırım](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/08/18/buz-dagi-19.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!