Büyüklere masal Şiiri - Eyüp Cüce

Hep-Bir varmış,bir yokmuş-diye başlar masallar.
Ve şöyle devam eder-Evvel zaman içinde...
Yakın tarihe şöyle bir gezinti yapalım.
Görelim neler olmuş,devr-ü devran içinde.

Dünya gezegeninin Asya cihetlerinde,
IRAK adlı bir hane varmış cihan içinde.
Hanenin küçük oğlu SADDAM adlı bir gençmiş.
Gün olmuş,baş kaldırmış evde,isyan içinde.
''Bundan sonra bu evde ben ne dersem o olur,
Karşı gelen ölümü bulur bir an içinde''.
Kurt kuzuya karışmış,evde herkes perişan.
Korkudan bülbül kalmış hep aşiyan içinde.

Reis oldu ya,hemen emretmiş.''Tez davranın;
Taş üstünde taş koman,komşu İran içinde''.
Sekiz yıl savaşmışlar sebebini bilmeden.
İki hane halkı da kalmışlar kan içinde.
Yıllar sonra komşular kavgayı ayırmışlar.
Anlaşma imzalanmış bu toz duman içinde.
SADDAM demiş,''Ben bunu zorla imzalıyorum''.
MOLLA demiş,''Kanımı içtim sahan içinde''.

Sonra SADDAM bir başka komşunun kızı olan,
KUVEYT'e sevdalanmış,bir feveran içinde.
Demiş''Ya kendi gelir,ya da zorla alırım.
Çünkü sevda beslerim ben ona can içinde''.
Ve bir gece yarısı basmış kızın evini.
Komşular ayaklanmış bir galeyan içinde.
Demişler ''Bu yaptığın yanlıştır delikanlı.
Müslümanım diyorsun,hiç yok iman içinde''.
Ve BUSH luğuyla namlı birisi öne çıkmış.
Bağırmış,tehdit etmiş,bin hezeyan içinde.
Demiş ki''Kızı bırak,yoksa fena yaparım.
MOLLA'nınki az kalır,olma nisyan içinde.

SADDAM bakmış,hal kötü,komşular ona karşı.
Kızı bırakıp kaçmış tiz-i revan içinde.
Kaçarken tehdit etmiş her önüne geleni.
Demiş ki''Bana vuran kalır ziyan içinde''.
BUSH oğlana -Gel-demiş-Kan gölünde boğayım.
Dizmiş muhafızları kendisi han içinde.

Komşulardan İSRAİL efendinin oğluna,
Birkaç tokat patlatmış hal-ü yaman içinde.
Korkuturum sanmış ta,fena aldanmış SADDAM.
Ve bir meydan dayağı yemiş meydan içinde.
Komşular acımışlar,ayırmışlar nihayet.
SADDAM yeniden kalmış harap-viran içinde.
Taraflar ayrılınca anlaşma imzalanmış.
SADDAM mahcup,kardeşler ah-ü nalan içinde.
Demişler-Anlaşmayı bozmaya kalkışırsan,
Evini yakacağız,var sen de yan içinde.

SADDAM önce söz vermiş,ama bir müddet sonra,
Suları yürütmeye kalkmış saman içinde.
BUSH oğlanın kardeşi sapık saksafoncuymuş.
Oynattığı avratlar yüzermiş şan içinde.
''Aç kapıyı evini arayacağım'' demiş.
''Herkes görsün,kalmasın bir şey nihan içinde''.
SADDAM demiş-Sen kimsin? Defol,açmam kapımı-
Sapık demiş-Boğarım seni tufan içinde-.
Derken,adamlarıyla birkaç adım yürümüş.
-Tamam gelip bak-demiş SADDAM güman içinde.

Masallar mutlu biter,bu hiç öyle olmadı.
Bu hane halkı hala aç ve üryan içinde.
CÜCE diyor-YA RABBİ,KURTAR MÜSLÜMANLARI...!
BUSH,SAPIK VE SADDAM'LAR BİTSİN İNSAN İÇİNDE.

KELİMELER...
MOLLA..İran'daşah Rıza Pehlevi'yi İslami devrimle devirip işbaşına gelen dini lider Ayetullah HUMEYNİ..Savaştan sonra barış anlaşmasını imzalarken-Sahan içinde kendi kanımı içer gibiyim demişti.
Tiz-i revan: Acele etme,revan olma.
FEVERAN: Heyecan,korku hiddet karışımı duygu karmaşası.
HEZEYAN. Saçmalık.
NİSYAN: Unutma.
AH-U NALAN: Ah ederek ağlama,inleme.
SAPIK SAKSAFONCU: ABD nin başkanı Bil Clinton.Kendisi SAKSAFON çalmasıyla ünlüdür.Ama başkanlığı döneminde sekreteri MONİKA LEVİNS ile yaptığı rezilane sex ilişkileri basına yansımıştı.Hatta bu malum sekreter ilişkinin boyutlarını detaylarıyla anlatmıştı.
ÜRYAN: Çıplak.
GÜMAN: Korku.
NİHAN: Gizli,saklı.