Büyük Şehirlerin Asil Kızları

Bütün büyük kentlerin
Zamane kızlarını, kadınlarını
İçin ata, ata seyredip
Öpüp sevebilir misin doya doya?
Biraz krem, biraz boya, biraz da pudra
Yaş otuz beşten sonra,
Oluyorlar posası çıkmış soya
Sev bakalım, sevebilir misin doya doya
Hepsinin yüzünde gözünde
En az yarım kilo boya
Tabii renginde ne bir cilt bulabilirsin
Ne de lapiska saç
Binbir çeşit parfüm kokularından
Ne tarafa kaçabilirsen kaç
Pedikür, manikür, oje, ruj
Rengarenk rimeller
Takma kirpikler, takma göğüsler, silikonlar
Zarafet yok ki çoğunda, kiminde şişmanlıktan,
Kiminde zayıflamaktan, kırılacak kemer
Ondülesi bozulur diye
Haftalarca yıkanmayan,
Her hafta bir renge giren,
Geceleri bozulmasın diye hep yan yatan,
Kimi file ile kimi de bigudelerle yatan
Kısa, uzun, sarı, siyah, at kuyruğu saçları
Canı gönülden koklayıp okşayabilir misin?
Kulaklarına at kestanesinin kozalaklarını
Süs diye takan kadınları, kızları
Temiz, boyasız, kısa tırnaklı
Pamuk elleri, terü- taze yüzleri
Rujsuz, pembe dudakları bulup ta
Öpüp sevebilir misin?
Ressamın yağlı boya tablosunu andırıyorlar
Bir kısmı palyaçoya dönmüşler
Akılları sıra erkekleri kandırıyorlar
Büyük şehirlerin sözde asil kızları
Boyacılara nazire olarak
Sürmüşsünüz boyaları, cismi azanıza
Sanırsınız ki düşmüşler boya kazanına.

25 ŞUBAT 1968 ANKARA