Evet, evet televizyonlarda ki magazin programlarında da mutlaka görmüşsünüzdür büyük aşk yaşayan sanatçıları ve mankenleri... Biz de biraz araştıralım istedik, bu büyük aşk dedikleri nasıl yaşanır acaba? Yoksa siz de büyük aşk yaşayanlardan mısınız? Hayır büyük aşk yaşamadıysanız bile, büyüğe yakın bir aşk yaşamışsınızdır. Yanılıyor muyum?
Teşekkür ederim üstteki paragrafta bana hak verdiğiniz için. Bir kere aşkın büyük hatta çok büyük olması için, erkek adam da en azından son model bir ya da bir buçuk milyonluk bir araba olması şart, olmazsa olmazlardan. Yani manken kızımızın herhalde gidip de sokakta ki sıradan bir Hacı Murat'ı olan vatandaşa aşık olacağını düşünecek kadar saf değilsinizdir...
Sadece araba ile bitse iyi, bir de bu erkek vatandaşın en az sekiz on odalı tripleks bir villası olmalı ki manken ya da sanatçı müsve... pardon adayının kalbini güm güm attırsın. Havuzlu villalar tabi ki ikisi arasında ki aşkın büyüklüğünü de mutlaka artıracaktır, bunu da anti parantez belirtmekte fayda var sanırım...
Bir bakışla başlar zaten genelde aşklar. Hani derler ya kalpten kalbe giden bir yol vardır görülmez diye, o görülmeyen yolun başlangıcı rimelli, maskaretli gözlerdir mutlaka. Zaman zaman laboratuvarda aşkı mikroskopun altına koyup da ne kadar büyüyor ya da küçülüyor onu da incelemek lazımdır diye düşünüyorum...
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta