Küçücük saksısı içinde bir fesleğen dururdu penceremin önünde
Biliyordum, bir gün pas tutmuş kilidi açılacaktı penceremin,
sıcak rüzgarlar okşayacaktı saçlarını fesleğenin
ve kokusu içime dolacak, sen olacaktım, biliyordum …
……….
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
/ağlardım, gözyaşlarım yalancıydı, doğruyu hiç söylemezlerdi….
dalga olurdum, deniz gözlü, deniz bakışlı, deniz gözleriyle denize bakan bir kaptan…
canım yanardı, karanlıktan korkumla bütün zincirleri ateşe atar, yakardım…
ve beklerdim ki sona varmadan son mola yerinde, firarımı yaşayayım yüreğimde…
bir gün gelecek, denize açılacak son yelkenli senin ismini taşıyacak…
/işte şimdi canımın içi, eski bir şarkının nakaratına saklıyorum gözlerini….
Yüreğinize sağlık kaleminize de...
Saygılarımla
Her zaman olduğu gibi yine mükemmel bir çalışma, usta kaleminize alkışlar hocam, anlam ve anlatımı muhteşem Selam ve Saygılar.- Berkay Kur.
Zaman
Avuçlarımızdan yıldızlar gibi aktı.
Ve biz
Ne devrim yapabildik
Ne sevebildik doludizgin
Zaman da ezgin artık
Çocuklarımızla avunduk çaresiz 'Devrim' adında
Ne sevdalar eskisi kadar güzel
Ne şaraplar eski tadında...
Bir kuşağın, sevda çıkmazıydı 1970'li yıllar. Ne çıkmazdan çıkabildik, ne yaşayabildik sevdamızı. Yüreğine sağlık.
Ben ne şairim nede şiirin tekniğini bilirim,
ama bir şiir tutkunu olduğumdan belki, bilirim iyi şiiri.
Şiirlerinizle ilk tanıştığımda bu farkı farketmiş ve bir yorumumda size demiştim ki;
‘Bu sitenin müdavimlerinden biri olarak ben sizin şiirlerinizi nasıl fark edemedim!’
Şimdi ise diyorum ki;
Bu ‘şair’ mutlaka bu sınırların dışına çıkmalı ve edebiyat dünyası ‘Cevat Çeştepe’yi kazanmalıdır…
Tartışmasız çok güzeldi yine
Saygı ve sevgilerimle
Olsam istiyorum tüm çiçeklerin su vereni
onları okşayıp sevipte koklayanı ciğerlerime dolu dolu çekeni.
Olsam istiyorum tüm zamanların zaman ötesi yareni
ötelenmişlikler içinde duvarlarına mıh gibi yapışmış sarmaşık gülleri.
Olsam istiyorum tüm sevdaların pınarı dağ deniz ova çayır
dolsam maviliklerce kapsasam her soluğu ve içsem
içtikçe kanmaz sundukça tükenmez olsam saki elinde.
Olsam istiyorum mızrabın vurguğu tel kanunda titresem taksim taksim bölündükçe çoğalsam nihavendinde bestenin.
Menekşe gözlerde vefa olmadığını haykırsam Gönül'den sesim yettiğince.
Ve ölsem diyorum sonrasında o gözlerin derinliklerinde boğularak açıldığım okyanus ötelerinde içimdeki sevginle...
*kiraz çiçeği*
Çok kıymetli Hocam, Kaptanım;
Yine sadece başlangıcını yaptığım ve bıraktığım 'olsam' adlı şiirimi bitirmeme vesile oldunuz :))
Muhteşemsiniz.
Puan vermek haddim olmasa da, kurallar gereği Bin* verdim :))
Sonsuz teşekkürlerimle, tayfanızdan sevgi yüklü saygılar açık denizlere gemilerce...
güzel üstad, senin sevdiklerin ne kadar güzel ve şanslı ki şiirlerinle onları onurlandırıyorsun, yazmak
helede şiir yazmak ve yani şairlik güzel sanatların mühendisliği gibi sana ben yüksek mühendisimiz demek istiyorum.eyvallah.sevgi ve saygıyla kal.mustafa nuri inanç-sufist_05
Cevat Bey,
Şiirin girişinde bir trafik levhası gibi,yönü belirleyen 4 dize;
'Küçücük saksısı içinde bir fesleğen dururdu penceremin önünde
Biliyordum, bir gün pas tutmuş kilidi açılacaktı penceremin,
sıcak rüzgarlar okşayacaktı saçlarını fesleğenin
ve kokusu içime dolacak, sen olacaktım, biliyordum … '
Arada,maceralı bir yolculuk ve sonunda,'menzil-i maksud'a varış,
'işte şimdi canımın içi, hemen şimdi
sevmeye yeniden başlıyorum seni
/işte şimdi canımın içi, eski bir şarkının nakaratına saklıyorum gözlerini…. '
Bir Cevat Çeştepe şiirine ne yorum yazılabilir ki?
Teşekkür,saygı ve sevgilerden başka...
Ünal Beşkese
uzak günlerin anısından koparıp bir boğum hıçkırığı saklardım bahçemin en gizli köşesine
martılara gülümser, eylül’e mektuplar yazardım elimdeki kalemin kokusunda dumanlı
kırılgan zamanlarımın en başından bilirdim, bilirdim bütün zamanlarımda sen olacaktın
bilirdim ki nefesin değecek elbet bir gün yalnızlığıma, fesleğenim mora verecek rengini
ağlardım canparem, nasıl ağlardım
can pare pare
/ ne kadar kırılgan yağmur olduğumuzu diyecek olan bir yıldızdan gözyaşları düşecek
Bütün zamanlarımızda içsel yalnızlığın dumanı yaşartır gözlerimizi. Sözcükler yetkin olmasa da anlatmaya, tutunduğumuz tüm dalların kokusunu asarız ruhumuza. Devingen duyguların odağında o bildik beklenen, durağan yalnızlığın eriminde gömülü fesleğenler ile donatılı odamızda o anı bekleriz. An dönemdir, gelir vurur efkarımızı şakağından, an yaşamdır, sivri köşelerin yontusunda kanadığımız, an sevdadır, tutar yüreği sımsıkı haydi der, haydi şimdi at avucumda…
Bütün zamanların tüm 'en' şairine sevgi ve saygılarımla…
Beklenenin gelmesi güzel bir final olmuş. Şiiri tam puanla sayfama kaçıracağım da bu arada kendimle ilgili bir şey söylemek istedim Üstadım. Garip bir şey ama ne zaman bir fesleğeni koklasam ya da üzerine elimi şöyle bir gezindirsem o fesleğen ölüyor. Başka hiç bir çiçekte bu olmuyor ama fesleğenler beni sevemedi nedense. ölümüne nefret ediyorlar benden. Halbuki ben onların kokusunu ne çok severim. Yeterki ölmesinler, ben hasret kalmaya razıyım.. Şiirinizi yürekten kutluyorum....
Harika bir betimleme,akıcılık ve final.Şiirinizi okumaktan haz aldım.Yüreğiniz ve kaleminiz susmasın..Antolojimde...Selamlarımla
Bu şiir ile ilgili 120 tane yorum bulunmakta