Bütün mavileri saklayan sular bulandı

kendimi bulma peşindeyim
hangi sokak var geçmediğim
hangi bir harabe kaldı uğramadığım
çamurlu yollarda yürümek için zaman çok kısaydı
umut anka kuşunun kanatlarındaydı oysa…

yarın yok,
yarından sonraki yarınlar da
sadece beklemek var saatleri
saatin yelkovanını, güneşin son ışığını,
özlemden falan da şikayet etmenin
bir anlamı yok…

bir korku çemberi içinde
yalnızlığın iç burkan tarifi biraz zor
beynime mıhlanmış
geçmişe yönelik garip pişmanlıklar
kendime karşı bir savaş halindeyim

anılar zihnin köşelerinde küf tuttu
buruşturup denize attığım şiirlerle
bütün koyu mavileri saklayan sular bulandı…

bir düşünce girdabı ki hayatın boşluklarında
bir yürek çarpıntısı sadece
dökülür siyah mürekkebinden boş sayfalara dertler
ahlar, vaktinden önce
hüzünlü kelimelerle doldurulmuş
buruk bir aşk hikayesi

koparılan her güzel çiçek yeniden açacak
acıların ateşinde yanmış, arınmış
küllere gömülü bir elmas parçası gibi saf
aziz bir güneşin ışıltısından daha parlak
gökleri yarıp doğacak yeni bir gün
acıları hangi şair söyler ki yoksa

redfer