Eldeki günlük gazetenin ön sayfasından başlayarak (seri ilanlar ve spor sayfaları da dahil olmak üzere) arka sayfasına kadar, sertlik derecesine göre sıralanmış kadına yönelik şiddet, sömürü, taciz ya da benzeri aşağılama haberlerine, gün sektirmeden rastlıyor isek bu ülkede değil “emekçi kadınlar günü” hiçbir günün kutlanması hiçbir anlam taşımaz.
Biliyoruz ki, sevgililer günü gibi benzeri özel gün kutlamalarına, “kapitalizmin tüketim toplumu yaratmadaki kararlılığının kırbaç şaklatmasıdır” diyerek karşı çıkan kimilerimiz bu özel günde izin alınabilmiş meydan ya da sokaklarda, salonlarda halaylar çekecek ve ellerinde geçtiğimiz yıllardan hiçbir farklılık taşımayan slogan çubukları taşıyacaklardır.
Çok nitelikli malum siyasi şahsiyetlerimiz “belki üç-beş oy da buradan çıkar, kimselere kaptırmadan ben kapayım” düşüncesi ile esasında pek umurlarında olmayan, içi boş, ezberlenmiş sözcüklerle dolu kutlama ve sözde taahhüt mesajlarını kameralar önünde sıra kaparak tekrarlarken, sendikalar “günün anlam ve önemi üzerine” toplantılar düzenlerken,
çeşitli kadın örgütlerinin temsilcileri ellerinde kendilerine sunulmuş buketler, yüzlerinde “bir günün beyliği beyliktir” gülümsemesi ile kolkola ve sözde gururla yürürlerken ……..,
Hiçbir işverenin aklına “yarım elma-gönül alma” diyerek çalışan kadın işçisine bir maaş tutarında ikramiye vermek, hiçbir kocanın aklına “karım benim, çok yorulmuşsun, uzat ayaklarını ovayım” demek gelmeyecek.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Sayın Cevat Çaştepe,
Duyarlı yüreğinizi kutluyorum.
Ellerinize sağlık olsun.
Saygı bizden Efendim.
Kaleminiz daim olur inşallah.
Leman Subaşı
Ne kadar özel ve nasılda güzel bir dostsunuz..duyarlılığınızla gönlümüze taht kurdunuz..kimin imparator..kimin padişah..kimin diktatör olduğunun tartışıldığı,alçaklığın prim yaptığı bir dönemde..tünelin sonundaki ışığı göstermek gibi bir misyonunu üstlenecek kadar naif bir kalemsiniz...sevgimle..saygımla..sağlıcakla kalınız...
İki Kişi İki Olay
Sabahın erken saatlerinde bir tatil günü Karamürsel arabasıyla yolculuk yapıyorum. Araba oldukça tenha, uykulu gözlerle birkaç kişi var. Etrafımı seyre koyuldum. Sabahın o güzel ışıkları etrafı aydınlatarak hoş bir görünüm oluşturuyor. Denizde yakamozlar parlıyor, yolda arabalar sallana sallana gidiyor. Hemen önümüzde bir kamyonet gitmekte. İçi Pazar eşyası ve sandıklar dolu. Gözüme aracın sağ uç kısmında bir kımıltı ilişti. Örtüsüne sarılmış bir kadın kendisini arabanın hızının soğuğundan korumak için uğraşıyor. Merakla aracın ön kısmını yani şöför mahallini görmek istedim. Bizim araç hızlandıkça o da hızlanıyor. Bir türlü göremiyorum. Bizim araç yolcu almak için durunca kamyonet gözden kayboluyor. Bir müddet sonra yetişiyoruz, arkasından gittiğimiz için yine göremiyorum. Merakım katlanıyor. Mutlaka görmem lazım. Şöför mahalli iki kişilik, acaba içindekiler erkek mi, kadın mı?
Gölcük’e gelince kamyonet sağa doğru dönüş yaptı. Evet, evet içinde iki erkek oturmaktaydı. Kadın anneleri mi, hanımları mı, kızları mı anlamadım ama işte kamyonetin açık olan arkasında kendisini soğuktan, tozdan korumak için çaba harcayarak yolculuk yapmaktaydı. Hem tahminimde yanılmamama sevindim, hem de hala kadının değerinin bu kadar oluşuna üzüldüm. Bu iki duygu birlikte nasıl yaşanırsa öyle işte. Kadınlara eşit hak isteyenlere duyurulur.
Demekki İzmit ile Karamürsel arası epey uzak olmalı ki hayallere kapıldım ve yıllar öncesine gittim. Tarihini hatırlamıyorum, ne için gittiğimizi de hatırlamıyorum. Bir iş için Adapazarı’na gitmiştik. Babam ve ben..işimiz bittikten sonra yola koyulduk, yayan yapıldak belirli bir istikamete doğru gidiyoruz. Babam önde ben arkada yürüyoruz. Etrafımızda arabalar vızır vızır gitmekte, kocaman binaların arasından geçiyoruz. Merakla ve heyecanla etrafıma bakıyorum, babamla aram açılıyor, babam bağırıyor…koşarak yanına gidiyorum. Yanımızda bir kamyon durdu. Bizim Amir amcaydı bu. Nereye gittiğimizi sordu. Babam “ Dörtyol” dedi. “Oraya yayan gidemezsiniz çok uzak hem nereye gideceksiniz” dedi. Evimize yani geldiğimiz yere gideceğimizi söyledik. Kamyonun şöför mahallinde bir kişilik yer olduğunu çocuğun kasaya güzelce gizlenmesini ve üzerini örtmesini söyledi. Hem üşümekten hem de trafikten saklanmasını istedi. Kamyonun kasasına zor bela çıktım. Orada bulduğum bir çuval parçasının içine girip oturdum. Ortalık zifiri karanlık, hor, gür.. gibi araba seslerinden başka ses duymuyorum. Korkumdan üşüdüğümün farkına bile varamıyorum. Epey yol aldık. Durdular ve bana seslendiler “ Recep rahat mısın” “çişim geldi” dedim. Benim inmemi ve hacetimi gidermemi beklediler. Tekrar kamyonun kasasına çıktım, çuvalın içine girdim. “ Hadi geldik in” dediler. Uyuyakalmışım. Çocuk hakkı zaten yok.
“Hocam sen burada ineceksin, top sahası şu evlerin arkasında” dedi Karamürsel arabası şöförü. Teşekkür ederek indim.
Umarım bir gün biryerlerde her şey düzelir.
29.10.2008
Recep Uslu
Benimde bir katkım olsun
Bütün kadınlar emekçidir, bütün kadınlar üretkendir, bütün kadınlar güzeldir ve hepsinden önce de bütün kadınlar saygıya değerdir. …
***
8 Mart...
Buruk kutladığımız bir günde,bu özel sunumla duyarlı yüreğinize sağlık.
Tebrik ve teşekkürlerimle...
Saygımla...
Bütün kadınlar emekçidir, bütün kadınlar üretkendir, bütün kadınlar güzeldir ve hepsinden önce de bütün kadınlar saygıya değerdir. …
Ben biraz da utanarak hepinize, bütün kadınlarımıza tek tek saygılarımı sunuyorum.
Kadınlarımız baş tacımız ağabey,onlar eş,onlar bacı,onlar kızımız,onlar olmadan hayatın anlamı olmaz,duyarlı yüreğinize sağlık,kadınlar günü kutlu olsun,umarım kadınlar hak ettikleri yere bir an evvel ulaşırlar,saygılarımla..
Teşekkürler böylesi önemli bir günde sizlerinde yazmış
olduğunuz kıymetli dizelerinizi paylaşımınıza teşekkürler emekçi ve emekten yana olan kadın erkek insanlara saygılar
teşekkürler hocam, çok güzel bir eser olmuş, yüreğinize emeğinize sağlık..
kaleminiz daim olsun..
saygı ve selamlarımla...
Kadınlar gününde nedense hiç kimse genel evlerinde, başka yerde, gizli açık yapılan beyaz kadın ticaretinden söz etmiyor.
Neden?
'Bedenini satıp vergisini veren kutsaldır' anlayışından...
veya,
CUmhuriyetin ilk yıllarında genel evleri yasası çıkarılmıştır.
Çağdaş bir yasadır diye mi?
Yoksa;
Bir sürü kadınımız, kızımız sanki ekmek parası için iş arar gibi, ellerinde cv leri, biz kendimizi satacağız, vergimizi vererek kutsallaşacağız dedikleri için mi?
Bence kadınlar günü varsa eğer gerçekten,
yasalarıyla kadınları bedenini satmayı yasallaştıran yasalar konuşulmalı...
Teşekkürler.
Bütün kadınlar emekçidir, bütün kadınlar üretkendir, bütün kadınlar güzeldir ve hepsinden önce de bütün kadınlar saygıya değerdir. …
Ben biraz da utanarak hepinize, bütün kadınlarımıza tek tek saygılarımı sunuyorum.
Güzel, içten ve değerli yazınıza teşekkürler.
Bu şiir ile ilgili 62 tane yorum bulunmakta