Ab-ı hayat’ım, derd-i aşkıma akmıyor. Sözlerin  ucunu keskinleştirdim, seni kesmek için  aşka. Giyotin  kızgınlıklarına karşı    kendimi  savunmak   demindeyim.
Bu  tümcelere sığmıyorsun, bu   sözcükler anlatmıyor  meramımı.
Bir papatya olmanı istedim.Tek  sayıp atmak istedim sevgi   toprağına.
Bir kardelen olmanı istedim. En zor, en  teki, en  imkansızı.Karlar altından  çıkıp   yarlar alemine   gidişini  izlemek isterdim beyaz  beyaz.
-Bir gül olmanı isterdim,  ikimiz gülerken  en kızıl rengin   kokusunda   bana uzanan ellerinde  hayata  atılmak için.
Bir kaktüs olmanı istedim.Vahalarımın  vavlarında    esrik  Leyla’lar    beni  baştan çıkardığında  sineme  batman için.
-Açelya olup nefse hakimiyetim olmanı,nefsimdeki  tilkinin tilmizlerini  terbiye etmeni diledim.
Hanımeli olup sana olan bağlılığım sonsuza kadar sürmesinin   can kokusu olmanı isterdim.
•	Orkidem olmanı  yani   sen çok güzelsin, sen çok özelsin  isteyişlerinde demlenmek.
•	Yaseminim  olarak  'güzel ve çekiciciliğin 
•	Zeytin çiçeği   yolladım 'Barışalım! '  Bu  sıcak  çiçeklerin dilinde sustum.Seni bütün çiçeklere sordum.
-En sevdiğin çiçeğe sordum.
Orkide:
-Onun  güzelliğini aramıyorsun.O  güzeldi, o özeldi.Benim  bütün kokularım  onun   huylarında saklıydı.Senin onun   ruhunun güzelliğinde  mis mis  yaşamayı  bilmedin.
-Benzerlerine  benzemek istemedin.Evet  romantiktin,  onu seviyordun; ama  duyusal  açlıklarında   volkanlar vardı.Nerde bir güzel gül   görsen onun   arzu  kokusuna  koştun.
-Sadakat  onun  tek zenginliğiydi.Güven onun tek  Everestiydi.
Sen  önce  o  müthiş   dağı Ağrı Dağı  yaptın, sonra dağlanışın   dağları da bırakmadı.
-Sadakat ve güven ikileminde usturaların kesti senin aşkını. Sen  çiçekten çiçeğe  koşan   zavallı bir arıydın.  Amacın aşka bal yapmak  değildi. Yalansı  anların deminde  hazlarına  doyurmaktı.
-İçindeki çocukla, ruhunun derinlerinde   doyuma aç   ilgilerin  sözsüz  dilindeydin. 
Ve   kendi  yürek   sızısının   bilinmezlerinde ayıbın  kaybını oynadın.
Şimdi  benim kokum kadar temiz  bit yüreği var onun.Sana  orkide, sana  papatya, sana gül; ama
Hep kaktüslerini gösterir sana.Bunca nefret, bunca kin, bunca   istemeyiş nedendir  ki? 
Sus  dedim, beni kendi   kokun ve güzelliğinle vurma orkide.Beni  benden   anlatma.
-Vefasızlar künyesinden çıktım.Vefanın  can cennetindeyim.
Bu yüzden ağdırdığın   huzurun  sonundayım.İdeanın   iddiasında değilim. 
Ruhun kökünde aşk filizlenen bu isteyişimin dilinde senin adın çiçek olur.Her çiçeğin manasında kalbine sırlar yolladım. İçtenliğinle,içinin sesi arasında susuyorum.
-Aşkın oğulluk dönemi.Ana arı tutkunun tadında.Sevgiler çiçek olup bala yakın olmanı sunuyor ölümsüz aşklara.Bu yüzden sen hep çiçeksin baharımda.
Hayrettin TaylanKayıt Tarihi : 23.2.2011 00:09:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!