Gözlerinde kepenkleri kırarcasına bir hüzün konuşlanmış,
Hangi eşrefte nihayet bulur bu esef güzün?
İçimde dolu, çığ, çağlayan sözün
Hangi mavilikte sekinet bulur ağarmış yüzün?
Tüm düş düşünce din dogma;
Hasmın hısmın,
Uhdesi yeninde kalmış heveslerim bin bir
Ahuzara gebe..
Sızısını duymamak adına çırpınır durur…
Gündüzüm geceyi görmek için
Şehir göz kapaklarıma yığıldı kaldı
Gözlerimi açsam deprem olacak!
Güneşin gördüğü tek gecekondu bırakmayacak bu elem!
Bu iç içe hayatlar seremonisi,
Bu taş duvar!
Eğildi gökyüzü döküldü sitem
İmbat cömertliğini kustu bu gece
çözüldü sanrılar yumağı ,
Akıl delisi;
eğreti bir düşünce
Altın varak kafes…
1
Akıtıp akıtıp gönlü bir belirsizliğin
Dik alınlı, kısık sesli gövdesine
Zamanı seriyorum ellerimle
Duvarları göğe yükselen
Harcını susarak kardığım evin damına kurutmak için düşlerimi!
Bi dolu,üç beş intihar!
Göğün heybesi yırtıkmış meğer..
Daha küçükken anlamıştım bunu
Bulutlara sarılamayınca uçaklar daha bi küçüldü…
İçimin göğü ıslandı sanki…
Harabeye dönmüşüz
Herkes Allame cihan!
Eriyik kireçlerden,
ıslak kum,
Kenevirden,
Bina üstüme bina!
2013
Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır. O hâlde, kim tâğûtu tanımayıp Allah’a inanırsa, kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.(Bakara 2/256)
Peygamber boynuna dökülür iken leşler
Vicdanın katlini izlediler müşrikler!
BUKAĞI
Düşünmek
Raks etmektir bir sorgu odasında
Soru işaretleri ve
İnsan mefhumunun zorunlu ve zorlu kollarında…
"Yanımda olmanı istiyorum diyemedğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz?
Düpedüz sarıl bana dedikten sonra sarılmanın ne anlamı kalır?" (serenad, livaneli)
Rasulullah hiç yalan söylemezdi,(*)
Ben,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!