Gün kıyamet günü
Lale devrini atlattı laleler
Devşirilmiş ruhumla konar göçer bedenim...
Bir bulmacanın içinde sanki geçmişim
Yakıp yıkmalı zamanı
Destanlar, hikayeler, türküler boşuna
Yaslandım gecenin çıplak koynuna
Huzurum, neşem , şenliğim var
Kapama bu gece gözlerini uykuya
Gecenin odalarında ziyafetim var
Semavi bir âlemin boşluğunda aşk fena
Varlığın idrakinde aranıyor beka
Saki soruyor tenler ötesi
Aşk gölgede köleyi eder mi efendi?
Bir Hilesi var aşk sarayının
Kalburüstü bir zamanda, yokluğunda
Kıymeti bilinmeyen bir yok oluşta...
Ruhum feveranlarda
İnce bir çizginin yüzünde yer edilişinde,
Beyazlığın düştüğü her saç telinde,
Kalbim camdan bir vitrindi
Sergiliyordu tüm sevgileri
Taş attınız, kırdınız, dağıttınız
Kalbim şimdi kayıplarda
Nihayet kalbimin sergisi bitti
Yahut ! hiçbir şey sen değil
İliklenmiş iki düğme hayat
On adım yol
Sonu toprak
Mürekkebi kurumamış bir şiir
İmzası atılmış ölüm
Saymadığım çok şey oldu
Ne cebimdeki parayı saydım bir bir
Ne de izlediğim filmleri
Dinlediğim şarkıları
Unuttuğum çok şey oldu
Zincirler zincirler ve
aklımdaki düğümler
Demir, soğuk ve ağır
Hantal gülüşmeler
Çırpınıyor yaşamak
Ellerimde.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!