Senin sıcaklığın
Eskisi kadar değildi.
Gece bekçileri
Seni anılarınla
Aldı gitti.
Senin sıcaklığın
Ne de güzel bakışırdık
O upuzun yıllarda
Oysa gerçek olan sadece
Bir isyandı...
Şimdi senden gelir her şey
Söyle bana nedir o şey?
Bu kaçışlar senin mi ki?
Yok muydum ki anılarda
Şimdilerde
Mutsuzum ihtiyacım olan
Şey yok.
Herkes tuhaf
Ben de böyleyim işte.
Özlüyorum tabiki
Şimdi olduğu gibi üfle rüzgarı,
Nisan ayından çok önce;
Gelecek tesadüf ala yaşlar,
Ve nehirde katıl katıl oynayacaklar
Ve Haziran da geliyor,
Simsiyah güneş eğmiş başını bana bakıyor
Havada da da da da öyle duruyor
Görselerdi çok çelimsiz duran bedenini
Ayın gölgesi ve nazlı bakışları bile aydınlatamıyor...
Simsiyah güneş eşliğinde,çanların dan dan çalan sesi
Bakamadım
İncisi dökülmemiş yollara
Daha dönmeden kavşağı
Başka kavşaklar başlıyor.
Zor-hisleri anlatmak
Milletle
Uğraşamam.
Nefret vücudumu yoruyor...
Ölene kadar
Buraya bir daha
Girmeyeceğim.
Son ara-son ara,bu sayfa ortası-dünya ortası ekvator
Yüzük parmağım mezarlığın içinde mahkum olmuş.
Ve ben hala yeşilliksi koltuğumda,göremediğim dünyayı saymaya devam ediyordum.
Aya ve yere düşen yıldızlara bakarak;
1-2-3-4.....
Ölümden sonra
Yaşam var
Bunu hissediyorum...
Kimyasal reaksiyon
Olsa da var...
Konuşmuyor ölen kimse
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!