Kim o deme bana
Sen bilirdin beni
Yani benim ben
Birden gelirsen kapına
Bil ki gördüğün
Sen
Sen geçerken
Yollara
Kirpiklerin dökülecek
Gibi olurdu
Da
Anlamazdın.
Bilseydim-kışta filizleneceğini
Yazı hiç beklemezdim
Yarı kızgın bir güneşi
Görmek için neden her gün penceremde
Bekleyeyim-değil mi?
Bir klasik çalınır kulaklarımda,
Oynardı ya denizkızları hep;
Kuyrukları bir tek anlarlardı onları
Bundandır toprağa çıkamadılar ya...
Ama bu ton daha neşeli
Ama bu yer daha sarpa
Nedir ki-korku?
Yarını görememek
Veya sonsuza kadar
Karanlıklar içinde kalmak mı?
Ölüm!mü?
Ben kravat
İnsanların sadık hizmetkarı
….
Ey millet
Onu sadece bir kumaştan sanmayın
Onu sadece bir süs de sanmayın
Küçük bebekler yapıp sabahları kendimi bilmeden,
Seni kollasınlar diye gönderiyorum sana.
Bana ,seni getirecekler daha sonra ya
Bundandır ben de sakladım seni sana.
Ellerimiz yine kuru kuru
Ama alınlarımız birer aydınlık guru
Sadece ellerimiz alınlarımızı görmüyor
Görselerdi bir anlarlardı birbirlerini
Ne kadar çok sevdiklerini...
Ve sevildiklerini...
Maalesef daha fazla zaman yok
Uçabilmek için
Tabi bir bulut yok
Aşkla doldu içi
Aşkla doldu içini
Neden demedik hiçbirimiz
Ah Madam
Uzaklardan geliyor yine kahkaha dolu sesin
Yollar seninle daha canlı hale geliyor.
Sen yollara gelince
Diğerleri yanında hayalet kalıyor.
(Kalacaklar da...)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!