Seni yeşil bir sofra örtüsü gibi Uludağ'ın yamacına serenlerden biri de ben olsaydım
Kalende Osmangazi'nin yolunu gözleyen bin yıllık mermer
Kapında akıncıları kucaklayan bir eşik de ben olsaydım
Senin toprağında ninemin çatlamış topuklarından gözyaşları akar
Ulucami'de Kuran okuyan kör hafızın gözündeki yaş da ben olsaydım
Yeşil Cami'nin kubbesinde hare hare çınlayan kamet
Emir Sultan'ın şadırvanında bir ilahi musiki,duvarlarında uyuyan harç,sütunlarında asılan hat da ben olsaydım
Üftâde Hazretleri'nin sırtında bahtiyar bir parça ciğer
Seher vakti Yıldırım Camii'nin kapısına düşen gölge de ben olsaydım
Tophane'de insanlara vaktin nasıl da geçtiğini terennüm eden saat kulesi
Osmangazi'nin rüyasında çizilen kutlu ve ebedi bir çınar da ben olsaydım
Keşiş Dağı'nın sisli yollarında babasını bekleyen bir yavru geyik
Kapalıçarşı'nın labirentlerinde misafir dolaşan kahve kokusu da ben olsaydım
Ördekli Hamamı'nda hasbihal,Mahkeme Hamamı'nda muhabbet
Çakır Hamamı'nın önünde buluşmak üzere verilen söz de ben olsaydım.
Tahtakale'de keçi kılı heybemde çilek,kiraz,ceviz ve alın teri
Cumalıkızık'ta yedi yüz yıllık çilenin alındaki çizgileri de ben olsaydım
Koza Han'da Avrupa'daki heyecanlı prensesin hayallerindeki ipek gelinlik
Tanpınar'ın Emir Han'daki uhreviyyatı sadırdan satıra geçirdiği şiir de ben olsaydım
Hünkâr Köşkü'nde segâh makamında bir Zeki Müren bestesi
Sümbüllü Bahçe Konağında efsunlu demirhindi şerbeti de ben olsaydım
Orhan Gazi Camii'nde Süleyman Çelebi'nin gönle dokunan mevlidi
Şeyh Küşteri'nin deve derisindeki Karagöz ile Hacivat'ı da ben olsaydım
Bilirim, evliyaların gönül meclisinde mahşeri beklediklerini
Dillerindeki zikir,dergâhlarında bir Dertli Yunus da ben olsaydım
Ve ben Bursa'm bir delilik yaptım, sana yazdım...
Çünkü seni yazmak mümkün değil...
00.18 10.02.2015 Bağbaşı
Yusuf CanKayıt Tarihi : 10.2.2015 00:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!