Yüzümde gülücükler açtıran
Tüm güzellikler ise aşk;
Sen benim kahkahalarımsın...
Bursa, 16 Ocak 2003
..
Leyla’nın derdi neydi ki, düştü bir yar ateşine
Ama bilmez mi ki, Mecnun da var, yanar ateşine
Leyla’m ol ey sevgili ki, beni sen sar ateşine
Ebediyen yanarım ben, çölden yayla ateşine
Bursa, 09 Aralık 2009
..
Bir daha göremedim ne güneşi ne mah’ı
Saplanalı beynime o kirpiğin siyahı
Artık görmeyeceksem gözlerinde sabahı
Tanrım neden yarattın o kusursuz silahı
Bursa, 26 Kasım 2008
..
Bir çift kurşundur gözlerin
Durma ateş eyle
Bilki hazırdır yürek
Bakışınla ölmeye...
Bursa 27 Ağustos 2000
..
Sevgi yağmurunda ıslanıp
Aşkının narında yanarken
Hasret ayazı
Yüreğimi üşüttü yar...
Bursa Mayıs 2002
..
Siyah saçlar, kömür gözler, o endam
Ellerindir ellerime dolanan
Lime lime etsen de bu kalbi şu an
Her zerresiyle ben sana tutkunum karam...
Bursa 22 Ekim 2000
..
Bir akşam bulutu gibi
Ufkumu sardın yine
Binlerce kez teşekkür
Rabbime, sana ve
İçime dolan sevgine...
Bursa 03 Ekim 2000
..
Bir daha göremedim ne güneşi ne mahı
Saplanalı beynime o kirpiğin siyahı
Artık görmeyeceksem gözlerinde sabahı
Tanrım neden yarattın o kusursuz silahı
Bursa 26 Kasım 2008
..
Yüzünü dahi unuttuğum bir insanı
Yıllarca sevdim
Tanıyor musun beni sen?
Ellerimde kalan kokusunu,
Her gün duydum yarin...
..
Sen;
Yaprak yaprak dönen ömrümün
Bütün sayfalarında
Çığlık çığlığa
Susan dilisin...
..
Ürkek bir beyaz güvercin gibi
Uçup gittin...
Uzaklara
Çok uzaklara...
Pencerem boş kaldı
Gözlerim yolda..
Ne lüzumu vardı da gittin?
Bursa 08 Ekim 2000
..
Sıcacık bir kan damarı gibi
…Yüreğimde taşıdım sevdamı
Fotoğraf çerçeveleri
…Süslemedi hiç odamı
Değiştiremedi mevsimler
…Rengimi ve modamı
Yalnızca seni sevdim ben! ! !
..
SEVDA zevk için değirdir yarim
SEVDA, kalp yarasının demi, sargısı...
Zamanda sürmezsen yareye ilaç
Dinmez yürekteki SEVDA sancısı...
Gün güne herşeye doyulur ama
..
Yine yoksun... Yoksun yine...
İnci inci yağmur taneleri dökülüyor,
Tanrı’nın gözlerinden
Hafif bir rüzgarla sarmaş-dolaş
Hafif bir rüzgarla kucak kucağa
Sağnak altında sarhoş adamlar
Kimsesiz kadınlar
Evsiz barksız çocuklar, ağlıyor aralarda...
Bursa sağnak altında...
..
Bir umman ki;
Uçsuz bucaksız
Tokmak örse değince
Erince zaman
Ayrılığın
Vakti gelince
Aşk… alev alev
Koyu bir duman
Bedenim kan içinde
Cihetimde kızıl kan…
..
Ben aşkın en çıplak yüzünü gördüm
Hep sol yanımı vurdu sevdalar
Boynuma dolanan ilmek kördüğüm
Tuzağı bana mı kurdu sevdalar
Bir yel sürgünümü yoldu kurudum
Benim mayısımda eylül hüznü var
Çiçeğe durmuşken soldu umudum
Tokadı bana mı vurdu sevdalar
..
Doğduk işte başlar yarış
Tükenir ömür karış karış
Elindeyse sen de yarış
Akıp gider durmaz zaman
Dün bebeydik dede olduk
Küçüldü gözler bobcuk boncuk
Gelip çatar son yolculuk
Akıp gider durmaz zaman
..
Kime sorsam derdimi
‘’Derman bulunmaz’’ diyor
Mutluluğa varmaya
‘’Kervan bulunmaz’’ diyor
Hasreti unutmaya
Acıyı uyutmaya
Seveni avutmaya
‘’Ferman bulunmaz’’ diyor
..
Beklenen mevsimdir ömrüme sümbül
Savrulmuş bir aşkın resmidir gönül
Zamansız ötersin a deli bülbül
Solup hüzne dalar dökülür her gül
Kapıyı çalıp da gelince eylül
Gözlerin elaydı saçların lüle
..
‘’Düşmanı dost yapan tatlı dil idi’’
Demeyin, sakın haa.. sızlar yüreğim
Yiteli çok zaman oldu kilidi
Kapalı bir zindan kızlar yüreğim...
Herşeyim de Oydu benim, hiçim de
Sözde de güzeldi, öz ve biçimde
Sesinin ahengi hala içimde
Açamaz kapını sazlar yüreğim...
..
Söyle eyy... afet-i devran
Seni nasıl bulayım?
Balta girmemiş orman
Dikenli yol
Yoksa
Patika mı seçeyim?
Söyle eyy... gönüle sultan
Sana nasıl varayım?
Aşkını kazanmak için
..
Rüya olursan eğer
Uyku olurum ben
Çocuk olursan eğer
Öykü olurum ben
Boncuk olursan eğer
İplik olurum ben
Nazar olursan eğer
..
Ulu bir ağaç sanıyordum kendimi ben
Fakat
Minicik bir çalıkuşu
Yakınımdan her geçişinde
Artıyordu yüreğimin
..