Öylesine yapışmış ki yakama çocukluğum,ne yapsam ne etsem bırakmıyor beni.Yeşil Camisinin yanından Meydancıka inen caddelerde koşuşturan küçük bir kız çocuğu...
Bahçe Çıkmazına güneş doğduğunda alelacele edilen kahvaltının ardından sokaklara dökülüş...Seksek,yakan top,aç kapıyı bezirgân başı,güzellik mi-çirkinlik mi? .. Adları ve tatları unutulan daha nice çocuk oyunları...
Biter bitmesine oyunlar ya gün battığında; akşamın alacasında kapılardan,pencerelerden bağıran kadınlar:Haydi artık çocuklar,yemek vaktiiiii!
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.