Bursa'da Akşam Şiiri - Ömer Bedrettin Uş ...

Ömer Bedrettin Uşaklı
23

ŞİİR


44

TAKİPÇİ

Bursa'da Akşam

Bu gün de sonbahardan süzülüp doğdu akşam
Dağların yere indi koyu serin gölgesi.
Uludağ etekleri al ipekten bu akşam
Düştü yeşil ovaya kubbelerin gölgesi.

Ufuklarda bu akşam ne sis var, ne bulut var
Selvilerin içinde bir alev Emir Sultan.
İçten dualar gibi geçiyor sanki rüzgar
Bir ilahi adaya benzeyen Yıldırım'dan.

Orada ince yollar gölgeleniyor işte
Karşıdan renk içinde solgun ay görünüyor.
Güneşin son nurundan bir damlacık içmiş de
Şu karşıki kulübe bir saray görünüyor.

Gözlerine vurunca kubbelerin gölgesi
Öz cenneti gönlümle seyrettim ben bu akşam.
Göklerde ne bir nefes, ne de bir kanat sesi
Uludağ etekleri al ipekten bu akşam...

Ömer Bedrettin Uşaklı
Kayıt Tarihi : 4.4.2015 11:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hümeyra Gün
    Hümeyra Gün

    Beğeniyle okudum. İnsanın iç huzuru varsa;

    *Şu karşıki kulübe bir saray görünüyor._______

    Katılıyorum Şaire... Rahmet dilyorum.

    Teşekkür ediyorum...

    Cevap Yaz
  • Naki Aydoğan
    Naki Aydoğan

    topraktan var olan canlı
    bir candan can doğunca dünyaya
    coğrafyasına ne kadar yabancı büyülenmenin içinde
    bir uzaylı gibi hayran ve işgal içinde
    bu şiirde işgal yok ama
    Bursayı tanımlama bir işgal, eşgal

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan

    akıp gitmiş akşam Bursanın üstüne tül tül

    Cevap Yaz
  • Yasin Sarıahmet
    Yasin Sarıahmet

    Bu şiirleri görünce yazdıklarından utanıyor insan nur içinde yatsın şair...

    Cevap Yaz
  • Necip Zeybek
    Necip Zeybek

    Su gibi akan bir şiir Bursa'yı hatırlatıcı sözcükler "al ipek,Uludağ,değ serinliği,yeşil ova, kubbelerin gölgesi.." sadece birinci kıtadaki sözcüklerin seçilmesi bile şiirin ismine bakmayan birine Bursa'yı anlatan bir şiir okuduğunu hissettiriyor.Mısraların anlamlarındaki zenginlik ve çağrışım ise Sizi bütün güzellikleriyle Bursa'da haz dolu bir geziye katıyor Her mısra bir başka hazza taşıyor derken.
    "Güneşin son nurundan bir damlacık içmiş de
    Şu karşıki kulübe bir saray görünüyor" muhteşem kişileştirmesini okuyorsunuz. İçkinin çeşidine kadar fikir veren iç içe geçmiş benzetmeler,istiareler sizi mest ediyor.
    Şiirde şu sözcük gereksiz, anlam ve okuyuşu aksatıyor, diyeceğiniz tek sözcük yok.Anlamakta zorlanacağınız sıkıntı duyacağınız tek kavram şiirde yer almamış...
    Şiirin her mısrasını tam ortasından ikiye bölüyor, ilk bölümü yumuşak bir tonla ikinci bölümü biraz daha yükselip dalgalanan bir sesle okuyorsun, şiir akıyor. Ölçüde aksaklık yok.Duraklar muntazam.Şiirde yaygın olarak tam uyak kullanılsa da iç ahenklerle ve rediflerle ahenk zengin kafiyenin de üstüne çıkarmış. Ne denir bu esere muhteşem, kusursuz bir şiir...
    Şairimizi rahmetle yad ediyoruz.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (9)

Ömer Bedrettin Uşaklı