Gökyüzü berrak, içten, pazarlıksız...
Peygamber çiçeği gibi/
Hayata dair silindi bütün harfler
Kelimeler ve sözler/
Yalnızlık başak verdi,
Güzel Vanım!
Gülün yaprağına kına yakmış memleketim
Süleyman Han Camiinin narin minaresine
Kızıllığını bırakan güneşin yeşil ülkesi,
Gönlümün her yanı bam telidir
Baldıran şerbeti içirdin sana vurgun,
Amcamın İhtiyar dudaklarından dökülen eğe sözler sonrası
Zihnimi bitiren yurtsuz vehimler Ayak üstü benden süzülen cezirler
Nar gibi dağılan düşünceler
Bir zehirli fişek yarası
Beynimde acımasız postal sesi darbeler
Halbuki cebiri kardeşimdi bulan,
Yaşamak,
İki ağlamak arası
ne uzak ne de yakın, gri
Yaşamak, artık uçsuz bucaksız şehir
Şehir çöl, yüzük ve siyanür
Üstümüzde siyah gömlek
Beni anlayamaz kuşlar,
Sığmıyorum yüreklerine beyaz turnaların
Artık geldi zamanı kadim yürüyüşün bir temmuz sabahı
Güneş gibi sar beni zaman durdu avuçlarımda
Sor yükleme ne zaman çok sevdiğimi yeşili
Belki de çocuk parmakların canerik hırsızlığı ile başladı
El ayasında kıymık ve ilk acı
Rüzgâr dokunurdu serin yaz günü çocuk dizlerimde
ağlayan yarama
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!