Atası'nın emeği vardı üzerinde O'nun eseri idi yadigarı
Zehir de işlese karnı oradan doyardı yıllarca orası doyurdu çoluk çocuğunu
Bir kızı dersaneye gidiyor birisi ilkokul birde ha söktü ha sökecek okumayı
Oğlu yarışıyor ablası ile daha altıncı sınıfta cin gibi maşallah
Hatçe' si akşam O' nu bekler yemeklik erzak için yüklü kadıncağız
Ev kirası yatacak su fazla kullanılmamış ya alettirik çok geldi bu ay
Malum maaşa yüzde dört elektriğe yirmi zam koymuştu baştaki
Bıçak soksan gölgeme,
Sıcacık kanım damlar.
Gir de bak bir ülkeme:
Başsız başsız adamlar...
Ağlayın, su yükselsin!
Devamını Oku
Sıcacık kanım damlar.
Gir de bak bir ülkeme:
Başsız başsız adamlar...
Ağlayın, su yükselsin!
Çok teşekkür ederim canım öğretmenim hepimizin televizyonlardan izlediğimiz o manzarayı gözlerimizin içine bir kez daha soktuğunuz için ve yürekten gelen anlatımınızla...Söylenecek çok söz var aslında ama siz çarpıcı bir anlatımla söylemişsiniz zaten.Dilerim çok okuyan olur, hala bazı olayları ve insanları anlayamayanlara ders olur.Sizi kutluyor sevgi ve saygılar sunuyorum.Kırşehir'den 2. tam puan.
Not.Bu şiirinizi daha çok kişiye, bir kez daha duyurur musunuz?
her yer kendisidir...
ve her ateş kendi düştüğü yeri yakar...
fakat bazı ateşlerin yeri yurdu yoktur.
onlar nereye düşerse düşsün bütün yürekleri yakar...
saygılar
nurcan usta
Cesur yüreği kutlarım.Burası Türkiye, burada yaşanır hayatın en acımasızı.
Saygılarımla.
İyi bir gözlem Doğru bir anlatım
Saygılarımla
Son tazyikli yıktı tüm hayallerini son kez yuvarlandı yere çamurlara
Yuvarlandı ayaza kesmiş şubat akşamında karlara çamura
Kalkamadı yumrukluyordu karı buzu çamuru buz kesmiş kanlı elleri ile
Vuruyordu yumruğu işbirlikçinin gözüne vuruyordu yalancının yüzüne
Vuruyordu peşkeşçinin sahtekarın hüllecinin ağzına burnuna
Yıkılmış umutlar kesilmiş derman dağılmış hayallerle vuruyor vuruyordu
Elleri kan içinde üstü başı çamur yüzü gözü biber gazı vuruyordu
Ağlıyordu yanıyordu yüreği pıt pıt atarken sulara çamura belenmiş
Burası İsrail değildi Burası Türkiye Ora'sı yıllardır çalıştığı fabrikası
Sattırmazdı gavura sattırmazdı kimseye Ora'sı Atası' nın yadigarı
PKK'lıya sıkılmadı yobaz mollalara sıkılmadı Hizbullah' çıya sıkılmadı
Teröriste sıkılmadı El Kaideci' ciye sıkılmadı büber gazı ile tazyikli su
Elinin emeği ile alnının terini yiyen işçiydi terörist değildi
Burası İsrail değil Burası Türkiye...
tebrikler ...
Liberal kapitalist ekonomilerde iki sınıf yaratılır. Zenginler ve fakirler. Ülkemizde cumhuriyetle birlikte uygulanan sistemin özü batıya doğru kayıştır. Batı ise liberal kapitalist ekonomiyi uygular. Daha çağdaş. Daha medeni. Daha liberal..Daha batıcı.. İşte bize bırakılan hedef budur..
Şimdi bu hedefe varılırsa ne olacak... İki sınıf
Zenginler... Onlar üretecekler. Fabrikalarına ucuz memur işçi gereklidir. Öyleyse bir dilim ekmeğe muhtaçlar sınıfı üretilmelidir..
Yıllarca devletin tüm imkanlarını har vurup savuranlar.. Milletin parası bazılarını zengin etmek için peşkeş çektiler. Daha cumhuriyetin ilk yıllarında koç zenginleştirilmede öne çıktı. Sonra başkaları.
Ve yine devletin yasalarıyla fakir sınıfı oluşturuldu. Toplumsal patlama olmasın hesabından devlet bir işe on kişi atayarak hantal bir devlet haline geldi.
Toplumda işsizler ordusu oluştu. Niçin?
Zira zengine işçi lazım. bir dilim ekmeğe muhtaç olmalı ki, kendi işi olmasın. Sürüm sürüm sürünsün. Zenginin devletin kapısına muhtaç olsun..
Zenginler üretecek ürünler satılacak. kime? Sorgulamayan, ihtiyaca göre harcamayan bir toplum olmalı ki, harcasın, alsın, yok etsin. Zengini zengin etsin..
Bütün bunları destekleyecek ayrı iki sınıf oluşturuldu..
Biri aydın kesimi.... Bütün bu çarpıklıkları bilimsel açıklayıp insanları tatmin edecekler.
İkincisi medya, fazla söy söyleyeni toplumda madara edecekler. toplumun dikkatini üç beş kişinin özel hayatına çekecekler. Filan filanla flört etmiş.. Aa.. boşanmış.. vaybe...
Çağdaş medeniyet kardeşim şikayetin niye?
Osmanlının son devrinden başlayarak batıya doğru hızla yürüyoruz.
Batı bütün insanlığa ait ahlaki değerleri kapitalizm uğruna yok eden değil midir?
sorguladık mı?
Hayır....
Şimdi batı üçüncü dünya ve fakir ülkeleri sömürerek zenginliği yaşıyor. Çıkarlarıyla hiç bir kural tanımıyor..
Zenginliğin alameti. Bırakın yapsınlar. Bırakın gitsinler..
şikayetler yerine, batıya doğru bizi yönelten ülkemize batı düşünce yaşam tarzını getirenleri sorgulamamız gerekir..
Niçin? kutsal değerlerimizden koparak liberal kapitalist olduk..
kime yararı var?
Zengine mi? Fakire mi?
Zengine diyorsanız bu düzeni getirenlere bir şey demelisiniz...
Fakire diyorsanız... bir daha düşünmeniz gerek..
çok güzel konu...
duyarlılık güzelliğin de ötesinde...
şiir olarak bakıldığında..ııh...
düz yazı olarak yazsaydın daha iyiydi...
gene de ilk yorum yazma bana kalmış..
fikir olarak, konu olarak tam puan...
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta