Aydınlık için yaşayıp
Karanlığa gömüldüm ben
Her iyilik bir ilaç derken
Her birinde öldüm ben
Nerde tanrınız?
Bak dolunay ağlıyor
Karanlık geceye küskün bağırıyor
Sanki
Günüme çöken kıyameti çağırıyor
Gözüm yalnızlıktan bana bi' bak diye ağrıyor
Bak
Zaman akar
CAN akana bakar
Her şeyi elde ettim dediğimde
Kalbimdeki boşluğa dalar
Ufku yırtan gemiler
Okyanusu dibine katar
Yıllar yıllar yıllar geçmiş
Ben hâlâ beklerim
Sağımda melekler solumda şeytanlar
İki yakası birleşmez keşiş
Dururum olduğum yerde
Güneş tepemde ani
Büyük bir kalenin surlarındayım
Kırağı düşmüş ağaçlarıma
Ustam der" dur yapma! "
Sağırım bilmez misin?
Derya üstünde bir kayık
Yıllar geçecek belki üstümüzden,
Birbirimizden haberimiz olmayacak.
Belki evleneceksin, mutlu olacaksın .
Belki aşka küsecek, tek tabanca kalacaksın.
Bilirim! ben çok yaşamam - ki yaşayamam.
Bil ki bu kalp sana sadakatle attı ve öyle duracak.
Aşk acısı neymiş bilmezmişim.
Onunlayken her an zehirlenmişim.
Sesi kafamda döndükçe,
Ölümlerden ölüm seçermişim.
Git dedim gittin beklemez misin?
Karanlığın içinde kayıp bir beden
Sabırsızca özgürlüğünü bekleyen
Tanrıyla bir ama hiç denk düşmeyen
Bir CAN var ölümünü bekleyen
Ebedi birisi var burnunda tüten
Ay gibi parlak bir gece
Karanlık ebedi ya
Çekiyoruz hüznü yine
Derine ve daha derine
Bir tutam mazi serpin üzerime
Acısız olsun
Zaman akar, durursa düşmandır zaten bana.
İzlediğim yıldızlar, eskisi gibi parlamıyor zaten.
Aldığım nefes, ilk aldığım günkü gibi yakmıyor.
Söylediğim şarkı, dinlediğim gibi gelmiyor.
Bağırdığım duvarlar, eskisi gibi bana bağırmıyor
Yazdığım kağıtlar, eskisi gibi avutmuyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!