Arttıkça da yaşımız
Doldu gönül hanımız
Hani sofu halimiz
Heder oldu da gitti
Gözlerde yaş kalmadı
Nasil yar diyeyim ben böyle yare
Mecnun edip çöle saldiktan sonra
Alemin baginda bülbüller öter
Giden benim gülüm solduktan sonra
Yunus Emre mi Karacaoğlan mı?
Kararını ver gönül
İki cami arasında
Beynamaz olma gönül
Tak tak tak
Düt düütt
Bizim köyün düğünleri.
İki ters bir düz
Hopla da zıpla
Kimin eli kimin elinde
Yâ Rab bu kırık kalbimi kalb et
Geçsin bu kederden dahi nevbet
Bilmez değilim sırrını derdin
Aslında benim kendime gurbet
İki gözü bir kaşı
Sanırsın insan gibi
Taştan mamul suratı
Koca Korgan Köprüsü
Sırtına yükler biner
Ey Rabbim işte ruhum işte aklım sendedir
Secdedeyim amma gönlüm yine zillettedir
Versen Nuh ömrü bana düzelmez, illetlidir
Ezeldeki aktime ben ihanet mi ettim?
On yıl var ayrıyım kınadağı'ndan
Baba ocağından yar kucağından
Bir çiçek dermeden sevgi bağından
Huduttan hududa atılmışım ben
Gönlümü çekse de yârin hayali
Bir ter sesi geliyor hiç durmadan
Islak ıslak kokuyor şu tuhaf adam
Dedim, nedir seni suya kandıran
Dedi, daha suyun var mıdır?
İçti İçti bir daha İçti elimden
Şu yalan dünyaya geldim geleli
Tas tas içtim ağuları, sağ iken
Niçin felek vermez benim muradım?
Viran oldum, mor sünbüllü bağ iken
Aradılar, bir tenhada buldular
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!