Yâ Rab bu kırık kalbimi kalb et
Geçsin bu kederden dahi nevbet
Bilmez değilim sırrını derdin
Aslında benim kendime gurbet
İki gözü bir kaşı
Sanırsın insan gibi
Taştan mamul suratı
Koca Korgan Köprüsü
Sırtına yükler biner
Ey Rabbim işte ruhum işte aklım sendedir
Secdedeyim amma gönlüm yine zillettedir
Versen Nuh ömrü bana düzelmez, illetlidir
Ezeldeki aktime ben ihanet mi ettim?
On yıl var ayrıyım kınadağı'ndan
Baba ocağından yar kucağından
Bir çiçek dermeden sevgi bağından
Huduttan hududa atılmışım ben
Gönlümü çekse de yârin hayali
Bir ter sesi geliyor hiç durmadan
Islak ıslak kokuyor şu tuhaf adam
Dedim, nedir seni suya kandıran
Dedi, daha suyun var mıdır?
İçti İçti bir daha İçti elimden
Şu yalan dünyaya geldim geleli
Tas tas içtim ağuları, sağ iken
Niçin felek vermez benim muradım?
Viran oldum, mor sünbüllü bağ iken
Aradılar, bir tenhada buldular
Gül hazîn... sünbül perîşan... Bâğzârın şevki yok..
Derdnâk olmuş hezâr-ı nağmekârın şevki yok..
Başka bir hâletle çağlar cûybârın şevki yok..
Âh eder, inler nesîm-i bî-karârın şevki yok..
Geldi ammâ n’eyleyim sensiz bahârın şevki yok!
Ey Allahım;
Kaşım gözüm sen yarattın
Niye kimse sevmez oldu
Kim inkar eder sanatın
Niye kimse sevmez oldu
Tevbe Yâ Rabbi hata râhına gittiklerime
Bilip ettiklerime, bilmeyip ettiklerime
İki gözü yaş dolanın
Gözüne girmez uyku
Yâri güzel olanın
Gözüne girmez uyku
Saatler geçmez olur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!