Saman sarısı kağıt,
Bembeyaz duvar
Dinleyin beni!
Bir gün çıkar mı karşıma
Saman sarısı saçlarıyla,
Pamuk elleriyle bir kadın?
Kalbimi hicrana boğdu elemli hikayen,
Gözyaşlarım geçmişimde gizli.
Ellerinden ellerime miras kaldı
Boynu bükük bir kalem.
Hayat yükledi sırtıma bin bir kahır,
Gözyaşlarım geçmişimde saklıdır.
Öyle yollar gördüm ki
Kar kaplamıştı üstünü
Gurbet habercisi rayların,
Feryat figan seslerini işittim
Boynu bükük vagonların.
Kaç gün daha aydınlatır
Garip gecemi güneş,
Kaç bardak daha doldurur
Tek kişilik demliğim?
Ben ezelden demliyim
Doğarken sefil düşmüşüm,
Gülemez kimse sen gibi,
Yanaklarına deryalar sığdıramaz kimse.
Öpemez kimse sen gibi,
Dudaklarında ab-ı hayat taşıyamaz kimse.
Konuşamaz kimse sen gibi,
Taş plakta caz çalıyor
O akşam.
Bir merdiven boşluğundan korkar gibi korkuyorum
Sesler arası o boşluktan
Ve o akşam,
Gelgitlerinin ‘gel’leriyle geliyor üstüme deniz
Her şeye biraz küstüm,
Çekilip kabuğuma kapandım içime.
Ve herkesten uzaklaştım aslında,
Herkesten, her şeyden…
Avuntum olsun diye
Bir türkü doladım dilime.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!